aşkizlemek insanın doğasını birinin kollarında bir an kucaklanan toprağa bulanmadan önce aynı yemini eder hepsi hep cesur kelime sonsuza yaslanan Niyetinde, şaşkınlık ile söylenen cesaretle tekrarda soluk dudaklarında Ve donacak oysa geçici vaat canlı ağızlar şimdi Kalbine umut serper kayalar misali Boşuna meydan okumak niye sarhoş mutlu bir anda kalsana? aşk etrafına esnemede bu gün doğanlara miras: "Sev ve öl burada!" aşk sonrasız ve insafsız gökyüzü; Kaçamayacaksın o zaman mücadele etmeyeceksin madem sarhoş doğuyoruz meyilli Ve doğanın bağrında kaybettiğimiz Bu yüzden, sevin ve ölün hepiniz Hayır, hayır, her şey söylenir değil kırılgan güzelliğe arzu üstü, çekiciliği dayanılmaz yoksul kilin altında bir ateş öpücüğün zevkli bir ürpertisin onda. kutsal yemin ölümsüz bir ruhun etkisinde titrediğinde vücut, taşınır zaman pusu ve kanadının sesi içimize ulaşan. Kıskanç, hovarda sözcüğü tekrarlayın Soluk gökyüzünde parlayan yıldızlara, bir kelime hayat verir kalplere, cennete bağlantısı onun. ebedi tutsaklığın kucaklaşması harcamada eğilimli ışıkları, yetiyor etrafına bir bakışı. her şey eskidiğinde bir tek o yeni umudu sevinci ilahi hakimin sen tökezlediğinde şaşırmaz aklını yeni bir kalp bulur senden önce sende ahşap yanların çıldırdığında Ne zaman gölgedende kapasan yolunu göğün Doğa, sensin anası, o gülücüğün yokmu ölse eğer insanlığın? ölümlü güzellik peçe altında sağanakta bir sığınak bulur Zaman bakış için, haykırmak için yeter: "bu O!" bulur bulmaz kaybedersin Ve sonsuza kadar aramak! Yanlız bu gerçek aşk görüntüsünü gölgeyle değiştirir Bu sonsuz şevk mantıksız istek bir günlük yaşayana ne çok haksızlık Ve sen, bu nedenle bir an kalpsiz olabilirmisin yüce Tanrı, yukarıdaki her şeyi sayıyor ve görmede bir sürü cenaze bir sürü yüreksiz veda içini duygulandırsın hayal kırıklığına indirgeğin bir karanlık mezarsın Eğer ki dersen: "Bırakın öyle kalsın, geçici aşk” boşuna küllere ağlamak niye; verecek selamın bile yoksa gidene Ama hayır! Tanrı için, umut var senin kaderin değilse, kavuşup ayrılmak Bütün sevenler bir gün yer yüzünde göğsünde emecekler Sonsuzluk, insan, illüzyon! geçicilik! insan gururu aşk yalanı! ölümcül fantom dün bile görmedi Ona yarın lazım! hayatın parlaması o kıvılcım için şaşkın yüreğinde bir dakika yanan aniden unutuyorsun toprağın ana dilini Ve sınırlı kaderin. vahşi rüyalardan kurtuluyorsun o zaman yaratırken öldüren kaderin bir umut bırak; bitkiler bile kardeştir hiçlik önünde. örtüyle geçen gecede " seviyorum, bütün ışıklar benim” Gece, cevap vermez ama yarın yıldız senin mezarın üzerinde parıltıyız aşka inanıyorsan hemen yangın sonrasında Alevleri sana ayrılmış sarhoş çiçekleri umarsız koparırsın onlarda seviyorlardı bilirmisin Mutlu, bir ruh istiyorsun değilmi orman tutkularını doldurur ağaçlara; Doğa gülümsüyor, ama duyarsız: mutluluğu sana kim veriyor böyle amansız? O, sadece bir arzu, ölümsüz üvey anne Hala , durmaksızın, sonsuzca doğurur. Açgözlü ana, sonsuzluğu kendisine sakladı Ve ölü bırakır kucağına. Tüm öngörüsü yeni doğacak içindir; sonsuz bir unutulmuşta karışık gerisi Sen, sevdin, yok olabilirsin Arzusu yerine gelmiştir. Zaman, göğüslerinin üzerinden aşk bir nefes geçerken mutluluk dalgalarında asılıyken yüreğin kutsal eller ayağının dibindeyken perişan fırlatır seni sonra sıkarken yakında solacak yüreğini başka bir nesne, boşuna şekillenir orda saracaktın oysa, sana ölümcül görünüyorsa Kollarında sonsuzdu oysa; Bu kutsal sanrılar, bu arzuları hesapsız insan çıldırmış kenarlarında ateş kokusu bu bir insan ticareti, aşk yapar hesabı göğsünde kıpırdanırken. basit yaratık eriyeceksin, insan bir anlık acıda ve kederde insan Aşk mum gibi yanan Rüzgar dağıtacak o soylu tozu bir anlık kalpteydin az önce Ama diğer yürekler çıkacaklar ortaya yıkılmış umutlarından, tükenmiş aşklarından Gözyaşlarının, hayallerinin aşkını devam ettirmek için uzak çağlarda. sonsuz bir zincir oluşturan tüm varlıklar, sevgi meşalesi taşıyorar. Herkes hızla sonsuz ışığa dogru koşuyor Ve teslim eder sonrakine başı boş ışıklarda dolaşıp kaybolan gecenin alaca karanlığına yemin eden ölümcül elinde her zaman tutmak için Zaten muaftır senden. En azından mükemmel parlayan bir ışık gördün Bir an için hayatından geçen düşerken yıpratırdın kamaşmalarında gözlerinin unuturdun. sakin göğün altından kopardın acıyı düşünen merhametsiz yürektin vurdumduymaz ebedi Doğumu ölümün senin, Mezarın kenarında, ve bu ayna ışığında, Bir aşk hissi olsun vedan adam sevdikçe nasıl büyüyorsun Ve bağışla artık Tanrıyı! Neolursun |