böyle kayboldu gölgem
zevkin doruğunda gördüm acının kaynağını
ölüm fermanında yaşamı özgürlük buyruğunda prangayı… ferman çıkınca canım için o zaman anladım yaralarımın yarama derman olduğunu! gülde mor aradım karanfilde al; istedim ki bal yapsın peteğimdeki arı bozdular göğsümdeki kovanı ateşle savurdular dumanı… böyle kayboldu gölgem! şöyle kayboldum ben! panayırda koşarken palyaçoların ardında salıncaklarda sallarken kendimi dilimi kuşlar kalbimi kızlar çaldı bıraktı elimi annem! öyle nehirlerden geçtim ki gözlerim ıslanmadan! batmadan yüzünde yürüdüm kederin balıklar da güldü taşlar da… su değmedi ayaklarıma en derin yerde bu yüzden adım yazılıdır silinmez kıyılardan! ama kayboldu gölgem! ben beni yitirdim kalabalıkta bataklıkta sazlıkta bir filizim artık mehtapta adım okunmaz güneşte gölgem olmaz benim! ve böyle kayboluyorum ben öyle ağlayarak değil, öfkeyle terk ediyorum tüm sevdaları, sanılmasın ki yalnız gidiyorum bir ben kaybolmuyorum bu dünyadan sevdiklerim de geliyor benimle istemeseler de! ö.n |
Kutluyorum, şiir çok güzeldi.