Farazi Bir Ayrılık.
Biliyorum,
Ardına bakmadan gideceksin gönül kapımı sertçe kapatıp. Paylaşacaksın bana çok gördüğün seni ıssız kaldırımlarla. Batıracaksın güneşi içinde, gün doğumuna inat. Biliyorum, Konacak kurak dudaklarına vasiyet ettiğim yaşlar, Çıkacak perdesinden bir akrep misali, arsız güzelliğin, Ve düşüncelerin rengârenk olup saracak bedenini, incitip. O vakit sona varacak tüm başlangıçlar... Kin kusacak ellerin biribirine, Aldatılmış hain bir his konacak avuçlarına. (Son)bahar yaşayacaksın gözünden ayrılırken yaşlar, O vakit bir mevsimde bensiz yaşayacaksın... Parmak uçlarında okuyacaksın belki de son mektubu, Ya da basacaksın isyanı sevgine karşıt bir sokakta. Tüm gerçeğim bundan ibaret; Bir var bir yok. Öyle ya; sevgim var, sen yoksun. Tüm sorularım bundan ibaret; Ne var ne yok?.. Aşk var, ’o’ yok.. Biliyorum, farazi bir ayrılıktı bu; Fazlaca birikti cebimde, üstü kalsın... |