'Hepşükr!'
Bir noktadan durup dünyaya sesleniyorum.
Düpedüz sövüyorum... İşitemediklerine cehennemcesine yanan insanlar! Kulaklarınıza küpe olsun, İşitmediğiniz onca rezil cümle mevcut ki insan lisanında; ’Kırıntılara basıp isyanı boğmaya başlayın!’ derim.. Menziline hiçbir nesne, renk giremeyenler! Göz/bebeğiniz gibi bakın o’ndan gelene; hayrına, şer’rine. Görmediğiniz o kadar çok çirkin fiil faal ki; Görseydiniz bunları, evlat katili olur gözbebeklerinize kıyardınız. Bir ayağı ötekinden beceriksiz diye söven de var, seven de.. Kalbi, aklına yenilmedi diye b/aşka dargınlar da var, Aklı, kalbinden bağımsızlar da. Ben de kardeşlerim, ben de! Sövdüysen de, sevdiysen de.. Onlardan değilsin sen. Midesiyle göbeği arasında boşluk kalmazcasına açlığa bürünmüş, En tabî hakkı doğumdan dünyaya bir özürle yürümüş, ’Anne’ diyemediği için ağzına yasak sürmüş ve Baba şefkatinin terkettiği bedeninden bıkıp ölüme yürümüş... Onlardan değilsin, şükür et... Bilmeni dilerim ki, Dünya dönmekten yorgun, barındırmaktan bitap düşmüş Fenalığı, kötülüğü, zikrin fikre yenilgisini... Şükret, Bir ayağın ötekinden işlevsiz diye gidemedin diye iblis yurduna. Şükret, Gözleri görüyor diye fenalığa bakanlardan olmadığına. Şükret, İşitmediğine abaza kelimelerin bilinçsiz cümlelerle flörtüne. Şükret, Şükretmeye vesile onca verilmişe sahipsin diye... [Hüseyin HAKAN] |
Şükretmek, ne ulvi bir davranış biçimi. Şükreden kişi ne bahtiyar insan.
Hele bir de iç hesaplaşma ile şükür edilirse insan Dünya denen zindanda Cennet'i yaşar.
Şiirde iç hesaplaşma ile şükreden bir kul gördüm. Bin selam olsun bu bahtiyar Dost'a
Fevkaladenin fevkinde şiir okuttunuz. Tebriklerim şiire, saygı ve muhabbetim Üstadıma