Uzaklı Sancılar
Sokağın dolanıyor ayaklarıma
Köşedeki lambanın isindeyim. Kan emen sineklerini kovuyorum, belleğimin. Gelip geçiyor önümden gözlerinin feri. Düşler sıkıştırıyorum hayal evlerine, Dairesel. Damağımda çürüyor son öpücüğün tadı, Koşuyor ardından ecelim. Erkeksi yürüyor, dönmüyorsun, Ve büyük ihtimal, görmüyorsun ! İçimde ip atlayan asude, Seninle çalmıştık heveslerimizi Eğrisi/doğrusu yitik, dar zamanlarda Çıplak ayak terlerimize anlattık öykümüzü. Yörüngemize fal bile kapatmıştık. Neyse halin dedin, çıkmadı falın? Üzerine kara çarşaf giydirildi sevdaların, Çabaladın… Belki de yoktun, ben var sandım. Belki de sen vardın, sokaktaki yoktu. Ayaza kesti güneşleri, Anasına söven çocuklarımın. Her dönemeçte üç ayrı saat dilimi Pimini çekiyorum, elimde patlıyor zaman. El aman! Umut ordularımı gönderiyorum menziline Bir söğüt altında topluca ölmeye.. Asude’nin mektupları ulaşsaydı, bilirdim Yağmalanan köylerinden çıkıp gelirdin Ah gelseydin ! Seni sevmekle, Sevmemek arası olmazdım böyle. Kurşun dökerdi üzerimden semazen ay Kim bilir… Kovalanırdı belki cinlerim Çiğdem Parlayüksel |
Usta bir şairimiz daha varmış buralardaaa....
Ama yakaladım :)
Mükemmeldi ya