baba
ne zaman kendimle baş başa
seninle saç saçayım bitmeyen bir rüya gibi sünüyorum hâla ne zaman yıkılsam sana düşüyorum ellerinden tutup mor dağlara doğru kar sürerim yüzüne hasretin koparılmış kırçiçeği gibi yüzün ne zaman daralsam sana doluyorum omzuna dayadım başını dağlarımın buzları eriten yerden geliyorum ne zaman artsa ağrılarım sana ağrıyorum anamın titrek sesiyle can demesi gibi babamın şevkatle Ali demesi gibi merhem gibi gerçi öldü adam mezarda rahat bırakalım ben bir yaşındayken ne zaman özlesem düşünüyorum yıldızlarla resimden geliyorum sokak lambalarıyla sevişmek gibi ne zaman öfkelensem sana kızıyorum birbirine geçer dişlerim sana sarılmak gibi ne zaman korksam sana koşuyorum burnunun bile kanamadığını görmek için kolay geliyor bana dünya ne zaman kendimle baş başa kalsam sessiz oluyorum beni sessiz bırakmassın değilmi Ne zaman canım sıkılsa aklımdasın Ve ne zaman aklıma gelsen, canmı ... Yani hep canım sıkkın galiba Ya da hep aklımdasın, Aklımla oynuyorsun bir sürekli susuna sarılmak için geliyorum ülfetin nikabı yerin düştüğü yerde seccadenin Naçarlığı sevdanın topal ayak yaşıyorum elinden su bir kelam Yüreğimde iğne oyası yerin seni Resmederken basit cümle yarasıyım Sukûtu hayalim Hak Karşısında mahcubiyetim seni anlamaya geliyorum Bir Ortak paydamız Müşterekliğimizi anlamlı kılan Kelime ismi hüzün olan Hatırladıkça sol yanım Nedamet Zamanlarına kayıt bırakan namelerinden arta kalan ÖZLEM Terennümlerin sen istedin diye doğmayan güneşlerim yıkasan silinmeyen kül tablalarının kirinden Şimdilerde Ne yağan yağmurun Kalbimde hapis tuttuğum sülün sancısıyla aşktan Sen geliyorsun aklıma Yada bana bir seyler oluyor Papatya kokusularıyla hissime tanıyorum geçtiğin yolları Biraz mahmurca bakışların kelebekler görüyorum yolda Duvar diplerine bırakılmış acılardan Yorgun ihtiyarlar gibiyim Sen tüm sokaklarımdan geçmişsin meğer Aklımın karıştığı mahzenlerden Bir adam izlerinde sen geliyorsun yine Hayallerim aklıma Hiçbir şeyi görmüyor gözlerim Gireceğin kapıdan başka Gözlerimi açtığımda yalnızım Ama kapadığım zaman karşımdasın Okyanusun ortasında bir gemi enkazın geleceksin değil mi? Gökyüzü ayaklarıma geliyor sanki Yürüdükçe yorulan her yanımı sel götürüyor Uzakta çocuklar kayıyor tahtadan çıkmıs kızaklar gibiyim Yalnızlığım bir dağ başı sarı balık zekası Her şey hafızamdan çıkmıs Şimdi bir ıslık bile ağlatır beni Öyle yorgun öyle sürgün Unutmaktan geliyorum... Bâzen aklıma geliyorsun gelmesen olmuyormu ? Sakladığım ellerimi yüzümde Damla damla döküyorum hergün seni kızıyorum biteceksin diye Aklıma geliyorsun amansız ne var ne yoksun dört günde bir ayrılık yedinin sırrına eremedin henüz Birden erdemsiz ikiden sessizsin haftalardır sana geliyorum her 365 günde 52 hafta zamansız kayıyorum hayattan Saatim sana kurulu Kîble de namazgahım Son dört rekat gözyaşı Her güne bir damla duasn Sonuna yetistin sofranın Sonuna geliyoruz yine seninle Bir his var içimde Gitmeler devşirilmis galiba Sana geliyorum sankilerden kara lastikli Okul yollarından Bir sebebin var uzaktasın Uzak kalmak zorundasın değilmi ? Halil ibrahim türküsü gibisin dönüş zamanı belli olmayan Bir yokculuktasın okyanusta tek başına Kıyılarıma vurman ne zaman Bozkır tüm çöllerimi seninle içecek Bulutlarım Damla damla akacaksın içime Geceyle saklı gözyaşlarımı içmelerin ne zaman Mutluluk meltemleri gibi ateşin varlığına talip Sevgi fidanları gibi amansızsın bir masal Sana kavuşmak hayatın sonunda Sana geliyorum sarıl boynuma!! ayakta durmayı öğrenemedim koşmayı da sen ögrettin zaten Okul yollarında eskidim sana Adımı ayrılık koydun Seni dillendirdim böyle Kimse duymadı Dilimi arı sokaydı Ağzında biberleri içmeye Önceleri köydeydim. Dağlarda koyunların ardında, Kekik kokularının içinde bir süre. Kaval sesiydin Sonraları bir şehrin içinden geçip, Kıyısına tutunmak için Uzun yıllar tek ayaklı Yaşadım ardından rengine göre, isim değiştirdim. gerçek adm ayakkabı Oysa ben yol olmak istiyordum büyüdün, Ağaç gibi içimde Nasıl sökülebilirsin Köklerin içimde kara çalı yüreğe, Hepsi bir kırık beynimin her yerinde. Burası üsküdar yolu, karşımız Anadolu, Gönlümün içi sır dolu. varla yok arası varsak ovasındaki riya kıs aylarının soğuğu ne diye o zaman Ölüm haberim gelir Bir gün bir gazetede. Peşimden anam gelir, Hemen bilirim. öz geçmisimden çok öz geleceğine talibim Baba diyemedim henüz |
kutlarım saygımla