Diyez ve bemol
Maske takmadıkları anlarda
Yüzlerine savaş boyaları sürüp Kalemlerinin var gücüyle Karşılıklı hücuma kalkan En yüksek tonda bağırıp Öfkeye karıştırdıkları sözcükleri Birbirlerine fırlatan Yıkıcı ve Halden bilmez o güruhun Pençesinden kurtulup Aranıza sığındım Eskiden olsa Düş seslerini anlatırdım sizlere Düz sesler bile çıkarmakta zorlanıyorum oysa bu gün Ne uzun cümlelerim vardı benim ya Artık her şeyi kestirme kelimelerle anlatıyorum Han bilmez yolcular Hane görmemiş evsizler tanıdım Mağaraların sarkıtlı Dikitli kayaçlarına oyulmuş Yazıtlar okudum Notalı notasız Ezgiler dinleyip İçimde demledim Dilimin ucunda kalmasınlar diye hepsi Çıksın diye ağzımdaki bakla Dökümhanemden kağıda İnciler biriktirdim On beşinde delikanlı Omuzunda ham bir hayat meali Sırtı sıyrıklarla dolu Yazmayı yaşamının balkonu saymış Bu yüzden de bundan hiç cayamamış Kusurlu ve kendisi Bir yüzdür işte baktığınız Homurtulu kara trenler geçer içinden Güvertesiz vapurlar yüzer engininde Çerçevesiz fotograflara bakar bazan Dal çıtırtısından irkilir Korkarlar diye korkar sonra Pencereyi açık bırakır Bir nedenle Bir yerden Bir biçimde Bir hoyrat rüzgar İçeri sızar diye Benim yarım seslerimin Eksiltilmiş ve Kıvrıştırılmış yanlarımın Kelimeleri böyle Diyez ve bemol işte |
Maske takmadıkları anlarda
Yüzlerine savaş boyaları sürüp
Kalemlerinin var gücüyle
Karşılıklı hücuma kalkan
En yüksek tonda bağırıp
Öfkeye karıştırdıkları sözcükleri
Birbirlerine fırlatan
Yıkıcı ve
Halden bilmez o güruhun
Pençesinden kurtulup
Aranıza sığındım
Eskiden olsa
Düş seslerini anlatırdım sizlere
Düz sesler bile çıkarmakta zorlanıyorum oysa bu gün
Ne uzun cümlelerim vardı benim ya
Artık her şeyi kestirme kelimelerle anlatıyorum
Han bilmez yolcular
Hane görmemiş evsizler tanıdım
Mağaraların sarkıtlı
Dikitli kayaçlarına oyulmuş
Yazıtlar okudum
KUTLARIM ELLERİN DERT GÖRMESİN ANLAMLI VE GÜZEL SEVGİYLE KALIN MUTLU KALIN