Bülbül IstırabıYetsin artık ezilmişliğin.. Duygusu ve iskeleti Var mıdır bu sıklet kuyusu dünyada başka? Zeytin olsan da bir tomurcuk Bir tomurcukla meydan okunur Yağını kime verirsin! Anlamayanlarla beraber bulsan kendini Tutamazsın ki hayatını Tutunmalısın bir dala terennümünle Gökten damlayan ay sana ne fısıldar? Kara giyinmiş şavkıyla Bir tutam ses ve yalnızlık rengi Az önceki tomurcuğun gölgesinde Ayrı kalmayan ayrılmış bir ıstırap.. Şiraze heykelinde revnaktar ibrişim Katresinde yuvalanmış bir maytap Sakın kaçılmasın,kaçılmasın hayattan Yaprak yırtanlara ne demeli..! Toprağın ateşi yanar damarında Bir sergüzeşt bilmecesi hemheme.. Üfül üfül rakseden gergisiyle Leziz cezbenin tınısı belli,yalnızlık Salım salım dallarda bir dua provası Serpiştirilmiş kadife masalların Çiğnenmiş çizme izleriyle motifi ellerde Bugün akşam olur sabah cıvıltısıyla Serçe yastıklarında uzanmış gözlerde Yorgunluk var,ıstırap var pencerede.. Hançer yiyen kanatların şerefesinde Figan medeniyet oldu salkımında Başaklar baharı beklerken merdiveninde Basamakların çivisi paslı Burkuk dizler çıkamıyor yokuşu Düğüm atılıyor kirpiklere galiba Bülbüle selam yürek muammasında.. Gürsel ÇOPUR |