rüzgar estirdikçe hüznümü eline az kalanım ve gölgende soyunan dikili ağacım kuzeyinden kayıplara koptum yorgun birazda sıcak takvimlerden aşkın terini kuruttu serinliğim odamda martı çığlıkları
ruhum mevsim sancısı kaderin ayaklarında düne karışmış yeşillerle sızlıyor çişeleyen yağmurlarda kendimi yokluğa asıyor gün yüreğine kıvrılıyorum akşamlarda uzun ağlayışlar gibi dökülüyor yapraklar sessizliğe her keskin ayazda seni hatırlıyorum dinle bulutları göğsüne nefes yudumluyorum bir adım boşluğa kayan anlarımı ölüm kadar sevmiyorum ki zamanda izleri çocukluğumun hayallerimi örerken iplik iplik sökülen aklımı yorgun taşlarda uyuyorsun suskunluğum dem hatırlanışlarda yosun
semalara yükselen karanlık böyle olmamalıydı bahar rengini kaybetmiş rüyalarımda en bahtiyar adın sabaha bir ışıkla yürürken aya yakın acıyı tutuyorum konuşmasın diye toprağına
günah çalkantılarında boğulurken gökyüzüm içine yerleşen gizli denizim kıyılarında uyanan çocuklarım aynalar Anne yüzüyle bakıyor kırbaç yemiş yokluğun dalgasında kimsesizliğim off hep resmini çekiyor su kenarında güne bakan gölgeler görüyorum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
gün sızladıkça şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
gün sızladıkça şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kırık söylemler, kırık imgeler... Nekahet hissi; yanısıra derin özlem... Bir yağmur var; yağan, ıslatmayan... de ki yağmura özlem... Ben severim Şairi, kainatı seviyor ve onlarlar sevdiğini sevebiliyorsa... İmgeciler, simgeciler, şiir seviciler; bana ne ya... Kırık imgelerdi... Çok kırığım çok...
günah çalkantılarında boğulurken gökyüzüm içine yerleşen gizli denizim kıyılarında uyanan çocuklarım aynalar Anne yüzüyle bakıyor kırbaç yemiş yokluğun dalgasında kimsesizliğim off hep resmini çekiyor su kenarında güne bakan gölgen görüyorum
Bu kalemi severek okuyorum ki altında ki eleştirileri yeni gördüm.
Olumsuz yorumu yapan kimlerdir peki soruyorum sizlere kimdir kriter? Keskin yorum yazanlar siz şiirde hangi kategoridesiniz.
Ben inanıyorum ki ismi tarihe geçmiş şairler bile bu densizlikle cevap vermezdi. uzun bir metinle geleceğim bu konuda her kesin bilgisine.
Neslihan YAZICILAR tarafından 8/10/2010 11:56:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
Güne gelen şiirlerin neye göre seçildiğini bilemem! Elbette seçicilerin belli kıstasları vardır, o ölçülere karışamayız; ancak, şiir yoğurt olmadığına göre “her yiğidin bir yoğurt yiyiş şekli vardır,” da diyemeyiz.
Şiirde önce anlam bütünlüğü ve seslerin uyumu önemlidir bana göre; daha da önemlisi şiir yazan birinin bilmediği zaman, o şiiri imha eden ‘imla kuralları’ diye bir şey vardır.
Belki gözden kaçmıştır, bunu abartmamak gerekir; ama burada belirtmeden geçmek de olmaz!
Örneğin bu şiirde; yorgun birazda
doğrusu ‘biraz da’ olmalıydı. Nereden bakarsanız bakın, bu şiirde‘biraz’ zarfına bulunma durumunu koyamazsınız. Seçicilerin de gözünden kaçtığı kesin; ya da şairin gözünden kaçtığını düşünmüş olmalılar.
Şiirler eleştirilebilir. Bunu abartmamak gerekir! İmgelerin ağır bastığı şiirleri ben de eleştiririm her zaman; bunu eleştirmenin neresi yanlış bunu anlamış değilim. Ve şunu unutmamak gerekir; şiir yazan edebiyat düşkünleri her zaman eleştiriye açık olmalı; bu o kişilere zarar vermez, aksine fayda bulur o eleştirilerde. Asıl zarar, o şiirdeki hataları ve yanlışları görmezden gelerek o şaire, bilerek ya da bilmeyerek yalancı alkış tutmaktır.
Şiire gerçek değerini verenleri şiir de şair yapar! Kolay iş değil bu!
Emek verilmiş bir çalışma olduğuna inandığım için, tebriklerimle…
"sokaklarda güneşi görünce gülümsedim yaklaşan mayıs gözlerine"
Özellikle ikinci cümlede bir anlam karışıklığı var ve cümleler tamamlayıcı değil..Ne denmek istendiğini bilemiyorum ama,"yaklaşırken mayıs gözşerine" daha uygum olırdu sanki...
"rüzgar estirdikçe hüznümü eline az kalanım"
Bu cümleyi de anlayamadım.."Kalanım" ile ne denmek istenmiş?
"kuzeyinden kayıplara koptum"
Kötü bir cümle..Hiçbir anlam veremedim...
"ki ben içime yanaşan iz suretinle emekliyorum"
Final dizesi de,oldukça kifayetsiz ve anlam kargaşası ile,belki kelimelerin ahemksiz kullanımı ile durmuş şiirde..
Şiirinizi dikkatle okudum..Öncelik ile emek ve yürek serpintilerinizdir,kutlarım..Ve fakat,şiirde, hemen baştan sona,oldukça bir kopuklur var dizeler arası..Seçilen kelimeler,anlam yitiklikleri ve belki yanlış cümle dizilimleri,şiiri oldukça vasat bir hale getirmiş kanımca..Oysa işlenen tema,biraz daha dikkat ve çaba ile,çok daha güzel bir hale getirilebilirdi,diye düşündürdü bana.
Efendim şimdi usdışıcılığın şiirde ne kadar yeri vardır.Dürüst olmak gerekirse yukarıdaki şiir gibi yazacaksan hiç yeri yoktur.Tamam bir yere kadar usdışıcılık olmalı.Ama şiirin genel bütünlüğü içerisinde düşünüldüğü zaman akla ve mantığa uygun bir yerlere dayanmalı.Öyle olmazsa fanteziden öteye gitmez. Bakınız yukarıda asılı şiir fantestik bir kurgudur.Böyle benzim ve benzetme olmaz olamaz. ''kaderin ayaklarında'' kader soyut bir kavramdır ayakları nasıl olur.Bu sadece bir örnek şiirde gerçekte çok fazla ucu bir yere çıkmayan gevşek anlamlı arkası boş yarım kurgular var.Mısralar yer yer yarım kesiliyor ve bir anlam bütünlüğ içermeyen yerler var.O nedenle ne söylendiği net bir biçimde anlaşılmıyor. Değerli şaire saygılar sunarım kesinlikle yanlış anlamasın diğer şiirlerini okumadım benim değerlendirmem sadece bu şiirle sınırlıdır.Bütün amacımız buralardan bir şeyler öğrenebilmek ve bildiklerimizi paylaşmak.Çünkü burası şiir namına güzide bir platformdur ve Türk şiirine hizmet vermektedir.O açıdan Edebiyat defteri site yöneticileri ve seçici kurula ne kadar teşekkür etsek azdır.Yapılan hizmet az bir şey değildir.Kendilerine ve şaire saygılar sunarım.
Eflatun seherin nurani ikliminde Eşiğe basmadan heyecanla ilerleyenler vardı Evlerini ve yurtlarını terk ederlerken Bir merve süzülüşüyle oradan oraya Nefeslerinde bereket ilhamları kaynıyor Fedailerin giysileri eskimez Tenden öte ulvi değere yaslandıkları için Buhar tıkırtısında makyaj buğusu Teğet çizer altın izlere görünmez dimağıyla Kalpte tüllenen hasret içi dağlasa da Anneler babalar pencere önünde bülbül ister İsteyen, isteteni ararsa ister Bu ne büyük istek ki, fedai ister Kâinat, alnından öpüyor bu gençleri Mefkûre hep taze kaldıkça Bu yiğitlere dünya minnet, ışıktan bakışıyla Tayf halinde evlere akseden Sonsuz gıdadan süt emerken Bir nur ki kase sunulamaz taştıkça; Taşanların destanı bu: ufku delen Genç dünyada gençlere el teveccühü Kapılar açıldıkça girenler var..
Gürsel ÇOPUR
Şiirleşmek dileğimizle..şiirde her zaman için saklı gözyaşları vardır...yaşayabilen ve yaşatabilenlerle...tebriklerimi terennüm ederken..
kalemi hüzünlü gemilere dönen şair ,sakin ve mutlu bir kıyı bul kendine arada diyeceğim ama ,önce kendim bulup demir atayım sonra sana telgraf yollayayım kuşlarla ,,
o zaman nabzını dinleriz hayatın beraber ne dersin..
Verdiği duygu ve imgelerin boğmadan, yerli yerinde verilmesi bakımından mükemmelliğin sınırında duran bir şiir... Çok beğendim...
Sadece... Haddim olmayarak; bir öneride bulunmadan geçemeyeceğim.. 'çişeleyen yağmurlarda kendimi yokluğa asıyor gün' dizesinde ''kendim'' sözcüğünün kullanımı hatalı olmuş; çünkü bu sözcük,öznesi 1. tekil kişi; yani 'ben' olan cümlelerde kullanılır; bu dizede kendim yerine 'beni' nesnesi gelmeliydi diye düşünüyorum... Elbetteki şiirin sahibi olarak inisiyatif sizdedir.
Tebrik ve saygılarımla...
savaşçı tarafından 8/10/2010 10:37:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
Nekahet hissi; yanısıra derin özlem...
Bir yağmur var; yağan, ıslatmayan... de ki yağmura özlem...
Ben severim Şairi, kainatı seviyor ve onlarlar sevdiğini sevebiliyorsa...
İmgeciler, simgeciler, şiir seviciler; bana ne ya...
Kırık imgelerdi...
Çok kırığım çok...
Sevgi ve saygımla.