23
Yorum
10
Beğeni
4,9
Puan
2263
Okunma
sokaklarda güneşi görünce gülümsedim
yaklaşan yanlarımın gözlerine
rüzgar estirdikçe hüznümü eline az kalanım
ve gölgende soyunan dikili ağacım
kuzeyinden kayıplara koptum
yorgun
birazda
sıcak takvimlerden
aşkın terini kuruttu serinliğim
odamda martı çığlıkları
ruhum mevsim sancısı kaderin ayaklarında
düne karışmış yeşillerle sızlıyor
çişeleyen yağmurlarda kendimi yokluğa asıyor gün
yüreğine kıvrılıyorum akşamlarda
uzun ağlayışlar gibi dökülüyor yapraklar sessizliğe
her keskin ayazda seni hatırlıyorum
dinle bulutları
göğsüne nefes yudumluyorum
bir adım boşluğa kayan anlarımı
ölüm kadar sevmiyorum
ki zamanda izleri çocukluğumun
hayallerimi örerken
iplik iplik sökülen aklımı
yorgun taşlarda uyuyorsun
suskunluğum dem hatırlanışlarda yosun
semalara yükselen karanlık böyle olmamalıydı bahar
rengini kaybetmiş rüyalarımda en bahtiyar adın
sabaha bir ışıkla yürürken
aya yakın acıyı tutuyorum
konuşmasın diye toprağına
günah çalkantılarında boğulurken gökyüzüm
içine yerleşen gizli denizim
kıyılarında uyanan çocuklarım
aynalar Anne yüzüyle bakıyor
kırbaç yemiş yokluğun dalgasında
kimsesizliğim off
hep resmini çekiyor
su kenarında güne bakan gölgeler
görüyorum
sokaklarda görünce güneşi gülümsüyorum
yaklaşan ağrılara
saatler eksiliyor
yollarında ölüyorum
Anne ışığımı ver
çoğaldıkça hüzün mırıldan kulaklarıma
büyük adımlarla göç etsin karanlık darağacımdan
nabzını dinleyeceğim ölüm tenli kalbimin
yoksa siyahın bile bir anlamı oluyor
ki ben
içime yanaşan iz suretimle emekliyorum
5.0
96% (25)
2.0
4% (1)