6
Yorum
31
Beğeni
0,0
Puan
361
Okunma
Deniz, anıların tuzunu taşırken,
bir martı ve kırılan hayalleri,
güçlü bir kanatla süzülür enginlere,
yalnızlığın şafağı söker.
Çökmüş çatılardan tozlu sessizliğin
düşerken anısı
solmuş fotoğraflar, yitik çerçevelerin içinde,
kayıp fısıltı.
Küllerin arasından yükselen
hüzünlü veda,
yok olmuş umudun alevini yakıyor.
Şehrin kırık aynalarında yürüyor yalnızlığım,
her adımda bir anı kırılıyor.
Ve zaman, unutulmuş şarkı gibi yankılanıyor içimde.
Bir bilge,
ormanın kalbine anıları dokurken,
evren, uyumla yol gösterirken,
onunla var olanların özünde,
zeytin karası bir hüzün filizleniyor.
Gece çökerken, umutlar soluyor,
saçılmış bir kolye tanesi gibi.
Ruhum soluyor,
bir yalnızlık durmadan
damlıyor içime,
çekiyorum
geçmişin derinliklerinden
gölgemi.
Ve zaman,
bir intihar gibi süzülürken ruhumdan.
Sese,güzele.
vakitler döndü yalnızlığa