Ayazda Bir ÖlümEyvah! Biri düşüyor kalbimden anne Oturduğu sırça köşk kırılmış Nasıl alırım onu geri yerine ... Annem öleli, olmuştu bin kaç yıl Şimdi döküntülerini toplama zamanı geldi Bir marangoz bulmalı Bir sevda Ve bir lamba Biri beni karanlığa itiyor anne Hani yollar çaresizce bir yılana benzer ya İstemese de… İstemesem de bir yılan gibi zehrimle kendime kararıyorum Sesim çıkınca da ürküyorum Arnavutluğunu yitirmiş bir kaldırım olduğum geliyor aklıma Sessiz bir çocuk Yıkık bir gecekondu Gece konmuş değilim anne Önce o yaratılmış Güneş de ha bire kovalamış karanlığı Kim galip Kim yendi hadi yine söylesene Ama ben seni öldürmüştüm değil mi şiirin içinde II Bakmayın, ben ruhunu yitirmiş biri olarak Birilerini öldürüp samanlar kokuyorum yerine Zamanı gelince de kullanılmasın diye yakıyorum o damı Ve aleve boyuyorum odamı Yok kırmızıyı sevemem ben ki ne kadar kırmızı III Kan bir çiçek rengidir Hani han gülleri Hani gruba tülü Yahut loğsa bir yalnızlık Birilerini doğurmuştur birkaç vakit önce Birinin düşmüştür eşi Biri takılı kalmıştır eşikte Birinin de yanmıştır sırça köşkü Beni kurtar anne Farazi bir konuşmanın gayriihtiyarî kelimesi oluyorum Denizi boğuyorum Kendim ıslanıyorum Ve ayazda olur mu ki Kurumaya çalışıyorum |
Selam ve saygılarımla