Okuduğunuz şiir 21.5.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Mucize
ruhum bir gemi olamayacak kadar yelkensiz ve Nuh bu seferde ölmüş olmalı !
hayır, unutuyorum Nuh bin yıldan elli yıl eksik bir süre yaşadı
II
asırlara yaslanırken kaç asırlık ömrüm olduğunu bilmiyorum aslında bir yanım Irak’ta bir yanım Cudi Dağı’na oturan geminin yelkenlerinin sırrını araştırmakta yani her iki yanımda yok galiba
III
bu nasıl bir sancı kemiklerim birbine geçiyor unuttuklarım uyuttuklarımdan beter gece oluyor güneş küsmüş de değil hani deniz görünmüyor ve O’nun fırtınasına eş bir rüzgar semayı kolluyor
bu dizeler için söz verdiğim adam şehirlerden geçerken kanatlarından habersiz sürünüyor
ve ben ayaklarıma takılan prangalardan kaçak yeni bir esaret arıyorum kendime ruhum bir yelkenli olamayacak kadar kıyıda ...
Ağrı Dağı’na ne olmuştu ne diyordu o yazar zirvesine düşen sis mi aklını oyalamakta
hiçbiri değil belirsiz bir sıfat gibi tamlamalar kurarken cümlenin düşüklüğünü anlayamacak kadar gizli bir özneyim aslında sorular sor ve bul beni seni kandırdığım zamirler birilerine ait olur ve yıkar bizi
IV
ki yıkıldık batık bir yelkenliyiz şimdi beyazımızı maviye terkedeli çok olmadı ama gece olunca kararıyor ve gözlerim sancıyor zamanla tuzdan... deme bana açık yara değildi açık deniz için an ruhani bir yaşamak belki belki de birilerini beklerken ölmek ya da balıklara biat eden bir mucize gömülmek
...
ruhum yüzemeyecek kadar ölü yüzgeçler yaratılmalı ve Nuh bu şiirin içinden geçmiş olmalı
şiirimi yorulmadan okuyan yorumlayan ve anasayfaya taşıyan herkese çok teşekkürler.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mucize şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mucize şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Daha çok düzyazı-şiir tadında. Anlatımcı şiirlerde çoğu zaman akıcılık, ahenk, lirizm (bazen de imge zenginliği) gibi unsurlarda eksiklikler olabilir. * Örneğin III.bölümde geçiyor/oluyor/görünmüyor/kolluyor .. gibi fiillerin dize sonlarına gelmesi, şiiri düzyazıya yaslamış. Belki bazı fiillerin yerini değiştirerek (başa ya da araya alarak) ya da eksilterek kurgulansa dizeler, daha yoğun daha şiirsel bir söylem yakalanabilir(di). Dizelerde (hemen her dizede) fiil kullanmak(eylem anlamında) şiiri yorabilir, akıcılığı aksatabilir.
"bu nasıl bir sancı kemiklerim birbine geçiyor unuttuklarım uyuttuklarımdan beter gece oluyor güneş küsmüş de değil hani deniz görünmüyor ve O’nun fırtınasına eş bir rüzgar semayı kolluyor"
'güneş küsmüş de değil hani" ifadesi, oldukça sıradan bir söyleyiş. (Güneşin küsmesi ilginç ama dize kurgusu iyi değil) Yukarıda 'gece oluyor' altta 'deniz görünmüyor' da öyle sanki. Hani "unuttuklarım uyuttuklarımdan beter" gibi çarpıcı bir dizeden sonra. Hele de "O'nun fırtınasına eş bir rüzgâr semayı kolluyor" güzelliğinden evvel... Belki daha kısa (yoğun) bir kurgu denenebilir. (Şiirin pek çok yerinde uzun dizeler, bazılarında fazla sözcükler var gibi)
.......... gece oluyor küsmüş değil güneş ama görünmeyen denizde O'nun fırtınasına eş bir rüzgâr kolluyor semayı ' ... benzeri daha akıcı bir söyleyiş. (Şairinin bulacağı) *****
Ağrı Dağı’na ne olmuştu ne diyordu o yazar zirvesine düşen sis mi aklını oyalamakta"
Bu üçlü dizede de şiirsellik bakmından sıkıntı var. ne olmuştu? / ne diyordu? gibi kuru soruları daha farklı, daha şiirsel (belki eksilterek ya da yer değişikliği ile) üçüncü dizenin anlamını öne çıkararak, nasıl söyleyebilir Şair? Bu üç dizeyi, yan yana yazsak, bir şey değişmezdi sanırım. Nesir gibi. * Şair altı kez "ve" bağlacı kullanmış. Halbuki modern şiirde, olabildiğince "bir", "gibi", "ve" lerden uzak durmalı şair. (Aynı sözcüklerin tekrarından da)
* "her iki yanımda" > Sanırım burada .....yanım da > (da) ayrı yazılmalı. Değil mi? *
Şiir, sanki biraz daha işçilik ve demlenmeye gereksiniyor. Eksiltmek ve yoğunlaştırmak bağlamında.
* "deme bana açık yara değildi açık deniz için an"
---- "yıkıldık batık bir yelkenliyiz şimdi"
--------------------------------------------
"Sereni eğik bir rüzgârdın sen" demiştim ben de bir şiirimde.
yorum için çok teşekkürler. evet çalışılmış irdelenmiş bir şiir değil, fakat siz nerelerin üzerinde durmam gerektiğini çok iyi anlatmışsınız.
aslında bu şiir ısmarlama sırf bu yüzden bağlaçları çok kullandım. düz yazıya yakın olmasının sebebi de konuşmalarımdan çıkıp gelmesi gerçi öyküleyici şiiri daha çok seviyorum.
fiillerin yer değiştirmesine gelecek olursak bazen kafiye istiyorum şiirde ve düz yazıda bu düzeni sevmiyorum. dilim yumuşamazsa uyak ile ardından sert bir giriş yapamıyorum. tabi bu bendeki açıklaması siz görünen kısımını incelemişsiniz.
tekrardan çok teşekkür ederim. bildiklerim bilmediklerim yer değiştiriyor şimdi.
"ve ben ayaklarıma takılan prangalardan kaçak yeni bir esaret arıyorum kendime ruhum bir yelkenli olamayacak kadar kıyıda ..." bu dizelerde kaldım ben.. emeğe saygılar.
Şiir dilinize hayran olmamak işten bile değil. Gerek anlatımı gerekse ihtivasında ki derinliğiyle mükemmel bir eser okudum. Candan kutlarım değerli eserinizi ve başarınızı. Saygılarımla.
... sığındı kendine sığıntı bir kentin önsözü ile ölüm daha küsmemiş bedene sis görünümlü yalnızlık uzak bakışlı kadınların kirpiklerinden süzülür şimdi istihare yorgunu gözlerin zulüm bir fermanı okur gibi
oysa eşkali bellidir mucizenin bir esrar çubuğundan çekilir gibi dağılır çektikçe kendini kendine çekildikçe adı kayıp balıklar ve öyküleri barınaktaki kayıkların fiyakam olursun suyun kayalara çarpması bende kalsın....
...biliyorum hep gözle görülür bir şeyler gibi beklediğimiz...inanmak isteyişimiz ondan...oysa bir şiir, bu şiir, bütün mucizelerin habercisi...kutluyorum ...günün şiirini ve şairini...ve mucizelere inanıyorum...çünkü zaman zaman ben de gerçekleştiriyorum...
sevgi ile...
alicengiz oyunu tarafından 5/22/2010 12:26:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
sen mavi suların azgın dalgasında sörf yaparken benliğin yelkenleri kırıldı geceye boyanan gökyüzü açıkta boynu bükük bir bebek gibi kundaklanmış karaya
sokul gri bulutların gamze yanağından yeşil kıyılı bol kumsalı olan bir sahil düşsün payıma umutla huzurla
hiçbiri değil belirsiz bir sıfat gibi tamlamalarken kurarken cümlenin düşüklüğünü anlayamacak kadar gizli bir özneyim aslında sorular sor ve bul beni seni kandırdığım zamirler birilerine ait olur ve yıkar bizi