Anahtar Deliğindeki Fezlekeyepelek ümidiyle bağlanmıştı esrâ bahçesine kopardığı her yaprak sır ağacına emanet belki de buydu niyet,yutkunma arifesinde zamanın tonozu kar tanecikleri altında eziliyor kurtulamıyor bir kurukahve muhabbeti cenderesi his aysbergi ki,dokunsanız erir! uzak durmuştu, farkında olmadan gölgesi de uzak kalmıştı. yırtılsın nikab iskeleti esrâ bahçesinde seri seri zatürre şefkatine odalar bulmak için bir kuşet yakalanır belki tırnaklarla pencere halvetinde taşıdığın hatıralarla demir tekerlekler sana yolcu,bin çare musluğu küstürülmemiş şadırvan şavkında bir avuç gençlik,bin gözyaşı kasketi kehanet serabında ömre yaslanmak beyhude ıslanmayan merdivende zülüf kadem parmaklar arasında çitlembik büyütmüşsün anlamadılar mevsim yelkenini turfanında yediveren şahsiyet olsa da! balmumu örersin kanatlarınla esrâ bahçesinde koza hamurunda sonsuz hece uçurmak acul köprülerde kitap dikmek toprağa hep aynı nefesin bekçileriydiler ya sen ikircik kibrit, hangi yangın peşindesin asırlardır? cifir gizeminde cülûs isterken leblerinde kilit vurulmuş kıpırtı güneş sıcaklığında solmuş destar araya giriyor bir redif vedasını müjdelemek için! bazen müjdeler buruk akar esrâ bahçesinde zembereği terleyen asfalttaki ihtiyarın kiremitlerde saklanmış baykuş yuvalarının farklıdır hasret adrenalini,kalp ülkesinde parya kulacında okyanus yudumu yıkılmış saray bahçesindeki bir hırsızdadır azı dişleriyle prangayı yüzük sananlara altın izdivaç cevher sunar ve sunacaktır, ve sunmuştur imamesi kopartılmışken.. çeşni mecal dört naladır esrâ bahçesinde bu bir fârika,gülün lüks terinde gülsuyu ardiyesinde yıllarca bekleyemez budur açılması gerekli süngüt kulübe iki kaşı arasında dehliz olmadıkça utku ertelenir şebnem sılasında. Gürsel ÇOPUR |