serseri zaman
yitik ülke düşlerinde
varlığından habersiz biriyim ışıltılı şehirlerimde kayıp sesiyle ne kadar sağ varsa o kadar varım rivayetsiz geçen hikayeler kadar hakikatım ilk çağdaki çocukluğum mamutlar kadar gizli çağlar boyuncaki bohçam hafıza gömütlerimdeki hazinemdir toz pembedir hayat hırslı gözlerimde kara kazançlara bulanmıştır rüşvetli yaşam ellerim geçmişin kirine bulanmıştır insanım düşünürüm hep kendime diriyim ve ben kendini yiyen biriyim vara vara vardığım yerde dururum gün gelir yüzümü öyle bir kızıllık kaplar ki gökyüzüne etekaltı bakamaz olurum varlığımla tüm canlılar ağlar böyle mi olmalıydı sessizliğin çığlığı çağlar boyunca ki kirli ellerimden kan damlar yazık benim sevincimdir doğanın üzüntüsü yazık zenginliğimle kendini yemiş kördüğüm olmuş serseri bir zamana vurulduk. 04.08.2010 Mönchengladbach. |
şiirlerinizde insanı yormayan bir tını var
tebrik ediyorum,