ÇİLEÇ. Çevresinde yankılar var ömrün bir bir Kâh ürperten bir sada Kâh duvak narinliğinde ve sessizliğinde Harmanlanan bir hayatta Rutubet, silinmez tatlı geceleri anımsatan Altın silüetlerle karşılaşmaya bedel Beklemek ve daha fazla yaslanmak Müebbet yiyen kırılmayan prangalarda El birliği edilirse Hummalı saatler biter Bir salname çerçevesi kaldırılır belki Figan ilmikleri çözülürken İ. İlamı verilmiş gözyaşı sedefiyle Bir miras alınır ceste ceste Yerinde durmayan ve tutulamayan Ruhun hançer yemesi Ayraç ile som bir beden Yeryüzünün iltihap dağıtan sokaklarında Yılgın kirpikler somaki heyecan Hoşamedi panjurları kapanıyor bu gece Hizlan tatmış çekilmeyen küreklerle. L. Leyleğin kanatlarında aranmaz oldu bahar Berceste aynası kırık duvarlara asılı Kundaklamış gayesini sisli canlar Aşiyan bir makam bulunmayınca Arbede yaşanıyor bahar kanatlarında Sessiz süzülmeler ise cabası.. İnfazı verilmiş merhamet kuluçkalarıyla Dayanamıyor yürek seyyal bandında Köpük köpük sönerken E. Endaze ışığı sönüyor yalaz gecesinde Peyzajı kurulmuş barakalarda Kaynamayan tencereler ve sıcak fakirlik Peykanlar batıyor gören gözlere Kanayan kalpte açılmayan sübab, Kehkeşan çilesi dağıtıyor her köşeye Huzur tarazında açılmayan düğümler Lâl olmuş çiçekli bahçeler.. Endaze ışığı sönüyor yalaz gecesinde. Gürsel ÇOPUR |