İlham Kalemiyle Seyahat
bir yudum visal için
mâşukun kırbasına uzanmak var olmanın yolunda usulüne uygun eğilmekti arzu tanesi bahara denk renk renk kıvılcım çakan şimşeklerle bir mendil dolusu gözyaşları vardı sundurmasına bir avuç kala cila göz hasreti uçan kanat özlemin yılmaz irtifa katetmesinde toprağı kucaklamak hayatı omuzlamak, cana temas etmek bir bir kurtulmaktı bahçede turfanda rehin kalamazken sergi kalp bir bank bekler sarılmak için dosta ayraç alevler yudumlar yoldakileri ayaklarca ezilen çakıl taşları önemsenmeyen duygu izmaritleri toplanmaz oldu kavanozlara bu gidişat kekre gagalarda su taşınmıyor mu? duyarsa üzülür vefalı kurnalar serum saksılar kırılıyor ayaklarımda kurumasın gözyaşlarım aktı akalı uğraşsalar da.. yorgun kırlangıçlar gözlerimde bir pervaz sonsuzluk demi vızır vızır işleniyor yaldız kiremitler silemez ışığımı güneş kemeri belime sarılmışken ben de sarıldım ilham tepelerine müebbet kalem sağanağında ıslanmak için cebime girmiş sadme çukurlarını şemsiyeme boşaltmak için yağmurun nefesi yakından duyuluyor artık her şey açık olunca düşünce insana feda oluyor kopmaz bir reçine yaşatma ve yaşama kol kola budur yolları çiğneyen zümrüt patika ve sonsuzluğun dizilmemiş piramitleri.. Gürsel ÇOPUR |