O An
canı yanar suyun
sıkıcı yazlar çocuklaşır o an hangi düğümü çözmeye kalkışsam kirlenmiş mutsuzluğum suyu yüzüme çarptığım o an canı yanar okyanusların bulutlar taşıyamaz bu tortuyu kirlerimi anımsayınca mutsuzluğum o an senler bekleyişleşir bekleyişler sen sözlerimi yıkadım sesini yaratmaya çalıştım içimde su yandı ve dağıldı kaburgalarımın altındaki bütün fay kırıkları aramızda sadece kuş göçleri ve ömrümü söze harcadığımı bildiğin halde kırpık kırpık ettiğin için gökkuşaklarımı sen yerine hep suyu öptüm şehir korkmuş çocuklar gibi sokulurken koynumdaki yalnızlığa incecik ve keskin bir ürperti bu gelişkin bir ayrılık tutanağı ara sokak hüzünlerine düşkün ağaç hışırtılarına o anları bilir misin ki ? KAĞAN İŞÇEN |