Yaşama Dairunutulur zamanla... yastık ucuna iğnelenmiş düşler ellerinde sımsıkı tuttuğun o son umut devrilmiş kapıların ardında kalır menteşesi kırık gökyüzü mü? hep bir sonra ki semaya ertelenmiş yıldızlar arenası başını nerede yaslasan biraz solgun ay ve yaşamak dediğin gerçek vurur hep acıların zangocunu sanırsın kader yazgısı payına düşen bu yakana kabulü bir hayat akar akar gider başın kirli ve bulanık bir suda geride yaşanmamış bir çocukluk ardından koşulmamış top gözünün duvarına yaslı bisiklet çürür düş düş unutulmuş ve uzak çetelesinde topyekün kavgası var olabilmenin omuzlarında hazin yük geçerler kimileri düşe kalka bir kalpazan düzen içinden gözleri susam yüzleri masum simit bilemezler nerede başlar samanyolu nerede biter ve neresinde evrenin yuvarlanır dünya mavi misket ve tüm bunların neresinde Tanrım sen başlar biter ve bakarsın? bilemem... bir toz zerresinden daha nesnel insan kederler öğüten değirmen ve her sabah yalın ve ciddi bir puşt yazgı daha lastik pabuçlarında biraz anason biraz sidik kokusuyla o soytarı devranın destursuz yıkanır hep yüzleri lâ ilâhe illallah bir fakirlik ağızlarda yol kenarlarında boya kutuları şişe, su, mendil derken çoğaltıp savaşlarda istatistikleri köprü altlarında zehir ve kara irini ölürler isimsiz ve kalabalık bir kez bile okşanmadan saçları tinercisi dilencisi ve evsizi dokunmadan ellerine ne okul ne kitap ne de bilge ölürler yaşamamış gibi hiç dilleri taze zamansız kesilmişlerdir anne sütünden gelişemeden erkeklikleri bir kıza vurulamadan ani çok oğlan çok kız az çocuk bir gecede kadın edilir henüz on yaşında kimisi kanar Tayland uzak doğunun yakın doğunun orta doğunun çürük pazarlarında tezgahlarında bir tutam et bir avuç lolita taze çerez taze meze misali üşüşür üzerlerine bok sineklerinden daha ilkel kendini hangi zevke vuracağını bilemeyen kravatlı beşerler babalar ağabeyler amcalar hatta bilmem daha neler üşüşürler sanal asalak ve çokça mantar gözlerim mi Tanrım yalım cehennem... enlemlinde ölmüş ağaçlar çürümüş insan dikleminde kuşlar bulutlar yıldızlar ve güneş üşüyorum... haydi! seninle ört üzerimi nerdesin? Deniz Ercivan 30.03.2007 |
emeginizi kutlarim sevgi ve saygilar.