Kanaatkar Küskün
Kanaatkar Küskün
ben hangi işe kalkışsam gelen günle boğazımda durur su aklıma gelirsin söyle ağlasam gözyaşlarımdan bulur musun yerimi...? sokakların tadı yok çocuklar üşüyerek kaçışmışlar besbelli son uykularına hayatın tadı dedik bir gün geçer dedik gülüm ama ömre kanaatkarlık küstürdü yüreğimi ölüme bile kolay yağmurlardan bile bile korkmadım biliyor musun...? benim için en zoru seni unutmaya çalışmaktı yaz bulutlarını düşleyerek ki gülüm her temmuz kan kustum köpük köpük beyaza her ağustos hep aynı kuşkuyla perdeler çektim güneşe sensiz açık havanın mavinin bulutun ne olduğunu hiç anlamadım hep kapalı havaları sevdim bilirsin gri her şeyin üzerini örten bir kar kıyamet olsundu tüm günler insan uyuduğu her uykudan uyanmayı da istemezmiş demek o kalp çarpıntısı o burukluk oyunlar uyduran bir çocuk kadar içine kapanık sana kızmıyorum hiç inan sen de bana kızma nolur ben hiç yalnız başıma ağlamadım sana ağlamalarımın nedeni inan bu nar tanem ağlamanın da bir anlamı olsun diyerek aynalara koştum sabahları ırmak boylu bir yan gülüşün vardır ya boğulmak isterim inan kirpiklerini kısışında kimseye bir şeyler söylemez anlatmaz oldum bir tanem okumaz oldum yemez içmez uyumaz varsa yoksa ömre kırgın şiir müsveddeleri gölgelenmiş uzak ağaçlar peyzaj kurgularımda o donuk duruşun kendine gömülüşün bütün hırslardan arınmış öyle sadeyim ki aklımda içimi boydan boya yaran gözlerini benden kaçırışın saçlarına dokunamazdım anlatmaya bile kıyamaz oldum şimdilerde susuyorum hep susuyorum en konuşkan halimde bile suskunum ben seni konuşmaktan başka hiçbir şeyde ben değilim sanki tüm yeryüzünü göğü evreni insanı tüm mahlukatı bitkiyi alıp karşıma haykıra haykıra seni anlatmak istiyorum sadece sensizlikle küçüldü gözümde dünya Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |