RÜZGARIN DENİZDEN ESTİĞİ
denizden esen rüzgarla sallanan, gelincik tarlasının gelincikleri için
denizden esen rüzgarın alabildiğine kendisi, o uzun boylu gelincik için deniz ve denizler için, darağaçlarını sallayan mayıs rüzgarları için…. . /..... bütün tezler ve devrimler üzerine, nisan üzerine ve ekimler gibi önce emek ve alın terini, sonra bağımsızlık üzerine ettiğin yemini tarlaya ektiğin tohumları düşün, hani ne ekersen onu biçeceğini düşün yürürken omuz omuza ve bu uğurda yani devrim yolunda bir ölüp bin dirilmek için anıt misali, gölgesi toprağa düşenleri… şimdi hangi sazla çalıp, hangi sesle söylesem ki türkülerimi sana sana ve bu mayıs sabahında doğmuş ve doğacak bütün çocuklara yaşanacak kitap gibi koca dünyayı, küçük kardeşine bırakacak olanlara. /devrimciler ölmez, devrimler sürer gider kanasa da anaların yüreğinde, tarlada solan gelincikler / ... geç anladık ne yazık, mevsim ayarının tutmayacağını bu memleketin gece yarısı ya da bir şafak vakti, sırtımızda hançer olacağını ihanetin yaşayarak öğrendik işte ne önemi var, adının ve nereden geldiğinin yakılan ağıtlarla darağaçları altında ve daha da büyüyerek her yarında böyle inandık söylediğimiz marşlar gibi, çiçek açacağına bir gün devrimin… şimdi bütün bunları kulağına, denizden esen bir rüzgar fısıldasa dalga olup yayılacağını tarlalara, boyun denizin boyunu aştığında ve mutlaka renk açacağını dün solan gelinciklerin, bir mayıs sabahında. /kalemle yazılabilseydi eğer devrimler kalem kırılınca belki, işte o zaman ölürdü devrimciler/ .. /.... Cevat Çeştepe Deniz Gezmiş’in babasına yazdığı son mektup’tan: “Baba Mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum………………………………………………………, annemi teselli etmek sana düşüyor, KİTAPLARIMI KÜÇÜK KARDEŞİME BIRAKIYORUM.. ………………………………………………………………………………. son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi, ağabeyimi, kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım. Oğlun Deniz Gezmiş” |
/kalemle yazılabilseydi eğer devrimler
kalem kırılınca belki, işte o zaman ölürdü devrimciler/
Edebiyat tarihine geçebilecek bir söz. Teşekkürler yazdıran yüreğinize, yazan kaleminize.