Bir sabah uyandığımda; İzmir semalarının her akşam boğduğu güneş, Bu defa avuçlarımın içine doğacak. Aydınlanacak, esmer gecelerimin siyahı. Gözlerime yıllar yılı çöreklenmiş acılık, Tebbessümlerimle aydınlanacak...
Bir sabah uyandığımda; Seher vaktinin ıhlamur kokulu nefesini Çekeceğim ciğerlerime, Kuşların şarkılarına ortak olacağım Terennümlerimle… Dokunacağım yüreğimin bam teline. İçimde vuslata dair birikenler, Dökülecek damla damla.
İlk defa; Geçmişin izleri takılmayacak ayaklarıma. Hayallerime, düşlerime sığınmadan; Bulduğum kendime sarılacağım doyasıya… “Bunca zamandır neredeydin?” diye Hesap da sormayacağım ona…
Bir sabah uyandığımda; Düşlerimi anlatacağım, Gözlerine çiğ değmiş bad-ı sabalara. Hasret beşiğinde uyuttuğum, hüzne dair ne varsa, Bir daha bağrıma basıp, avutmayacağım. Düşlerime ninniler de söylemeyeceğim, Uyandıracağım, Benimle beraber yeni doğan sabaha. Yüreğimdeki kar soğuğunu eriteceğim damla damla.
Bir sabah uyandığımda; Yoğun bakımdaki bir hastaya şifa ne demekse;
Üç yüz yıllık uykudan uyandıklarında Ceplerindeki akçe, geçer akçe olmasa da Ne hissettiyse Kehf Ehli,
Balıkları bile boğan tufandan sonra Güvercin, yeşil zeytin dalı ile döndüğünde Ne hissettiyse Nuh kavmi,
Kızıldeniz ikiye ayrılıp yol verdiğinde Ne hissettiyse Musa,
İçindeki “Hu” yangını yanında Gülşene dönüştüğünde ateş, Ne hissettiyse İbrahim, Onlarla beraber ben de hissedeceğim…
Ve o günü yazacağım; Söze tarih bitirirken, İki bin on senesinin, bir Mayıs sabahında…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BİR SABAH UYANDIĞIMDA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR SABAH UYANDIĞIMDA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İçindeki “Hu” yangını yanında Gülşene dönüştüğünde ateş, Ne hissettiyse İbrahim, Onlarla beraber ben de hissedeceğim…
Ve o günü yazacağım; Söze tarih bitirirken, İki bin on senesinin, bir Mayıs sabahında...İÇİN ARAYIŞININ SESİNİN HAKKA ULAŞMASI DİLEĞİYLE GÜZELLİĞİ KUTLUYORUM...SEVGİ VE SAYGI İLE...
Bir sabah uyandığımda; İzmir semalarının her akşam boğduğu güneş, Bu defa avuçlarımın içine doğacak. Aydınlanacak, esmer gecelerimin siyahı. Gözlerime yıllar yılı çöreklenmiş acılık, Tebbessümlerimle aydınlanacak...
Bir sabah uyandığımda; Seher vaktinin ıhlamur kokulu nefesini Çekeceğim ciğerlerime, Kuşların şarkılarına ortak olacağım Terennümlerimle… Dokunacağım yüreğimin bam teline. İçimde vuslata dair birikenler, Dökülecek damla damla.
İlk defa; Geçmişin izleri takılmayacak ayaklarıma. Hayallerime, düşlerime sığınmadan; Bulduğum kendime sarılacağım doyasıya… “Bunca zamandır neredeydin?” diye Hesap da sormayacağım ona… ================= =============================== Yazan kalemini ve yüreğini kutluyorum Yürek sesinle meydana getirdiğin O mükemmel eserinizi beğenerek okudum Tek kelimeyle mükemmel olmuş
derin bir iç çekiş gibiydi şiir. sil baştan değilde yeni güne gülümsemelerle uyanış var. bir çizgi çekiş var..hayataaa.. harikasınız arkadaşım kutluyorum sizi. tam puanımla...
zülfü livanelinin bir şarkısını mırıldanıp kulağınıza...
Dünyanın ucunda bir gül açılmış Efil efil esen yele merhaba Karanlığın sonu bir ulu şafak Sarp kayadan geçen yola merhaba
Gün be gün yüreğim ulu yalımda Engel tuzak kurmuş bekler yolumda Zulümlerde işkencede ölümde Bükülmeyen güce kola merhaba
Acıda kahırda çekmiş geliyor Güneşten boşanmış kopmuş geliyor Bir ışık selidir, sökmüş geliyor Nazım usta, coşkun sele merhaba
Alınacak Anadolu’nun öcü Yerde kalmıyacak çekilen acı Açıldı geliyor şafağın ucu Şu doğdu doğacak güne merhaba
Selam olsun dört bir yana merhaba Akan kana düşen cana merhaba Hesap sorulacak güne merhaba Türküler söyleyen dile merhaba
esen kalın efendim. yüreğiniz papatyalar misali...
adalet morkoç tarafından 5/3/2010 9:30:25 AM zamanında düzenlenmiştir.
İçindeki “Hu” yangını yanında Gülşene dönüştüğünde ateş, Ne hissettiyse İbrahim, Onlarla beraber ben de hissedeceğim…
Ve o günü yazacağım; Söze tarih bitirirken, İki bin on senesinin, bir Mayıs sabahında…
Yüreğinize sağlık değerli dost kalem harika bir giriş ve mükemmel bir finalle noktalaşmışsınız şiirinizi kutlarım gönülden en kalbi selam ve saygılarımla.
Ve o günü yazacağım; Söze tarih bitirirken, İki bin on senesinin, bir Mayıs sabahında… ...
Değerli Yazın Dostu !
Farklı bir giriş ve gelişme serbest dizelerde. Özgündü içerik ve son beklenmedik güzeldi. Beğeniyle okudum ve sevgilerimi bırakıyorum İzmir 'den ,İzmir 'li şaireye...
Balıkları bile boğan tufandan sonra Güvercin, yeşil zeytin dalı ile döndüğünde Ne hissettiyse Nuh kavmi,
Kızıldeniz ikiye ayrılıp yol verdiğinde Ne hissettiyse Musa,
İçindeki “Hu” yangını yanında Gülşene dönüştüğünde ateş, Ne hissettiyse İbrahim, Onlarla beraber ben de hissedeceğim duygu dolu anlamlı bu güzel eseri ve sahibini tebrik ederim,selam ve saygıyla A.E.O
Ve o günü yazacağım; Söze tarih bitirirken, İki bin on senesinin, bir Mayıs sabahında… .........................................................Bu gün 3 Mayıs eklerseniz okuruz
Selam şairem güzel dostum, önemli olan varlığın yeter hepimiz bu bahar yorgunluğunun etkisinde kaldık malesef, sen iyi ol bizlere yeter biz her daim yan yanayız dostlar olarak,
Nurcan öyle mahcubum ki sizlere sağolun yalnız bırakmıyorsunuz ama ben bu ara hiç bakamıyorum şiirlerinize arkadaşım...öyle bir boşluk belki bahar yorgunluğu okusamda anlayamıyorum kusura bakmayın hakkınızı helal edin çok teşekkürler vefana dostluğunu okuyan okumayan özellikle beni yalnız bırakmayn tüm dostlara aracılığınla sonsuz selam ve sevgilerimi yolluyorum
Gülşene dönüştüğünde ateş,
Ne hissettiyse İbrahim,
Onlarla beraber ben de hissedeceğim…
Ve o günü yazacağım;
Söze tarih bitirirken,
İki bin on senesinin, bir Mayıs sabahında...İÇİN ARAYIŞININ SESİNİN HAKKA ULAŞMASI DİLEĞİYLE GÜZELLİĞİ KUTLUYORUM...SEVGİ VE SAYGI İLE...