korkusuzluğum
.
trajedi ayrıntısız; çocukken de korkmazdım ölüm senden ve hiç saklamadım hayattan oyunlarımı gözlerim ağlamak için doğsa da s/isli güne kaybolsa da başucu kitaplarım her çocuk melektir büyüyene kadar ruhu romanların her sayfası ölümün bir parçası ve yaşam artığı her sancı kaç kez çevrildi okundu yazısı yalnızlığı; kendimle oyalanmayı en çokta gözyaşlarımı severken soluğuma sıkıştırdığım umudu hiç çiğnemedim dişlerimle en sevdiğim oyundu güç ki çok ta sıkılmışken kurallardan adımlarım neden bu kadar ciddi ve neden sorumluluk giysisi en çok yakışandı üzerime en çok böyle seviliyordum nasılsa tırmandığım merdivende romantik görünme kaygısızlığımı birden öteleyip dağların yamacına unuttum bir anda mumların ağlayışını geceyi severdi yalnızlığım bitmeyen çocuk yanımda kayardı yıldızlar düşerken tutunmak için bir ucuna bilmediğim ülkelerin göğüne sarılırdı ellerim ay dede gülümserdi çocukluğuma oysa taze ruhuyla ve her çocuk ona dede demeliydi şirin olmak adına büyüklerin kandırmacısıyla küçükken başladık yaşama ve çok yüksek bir merdivene çıkıp ben ulaşmalıydım o güçlü ışığa ... gündüzleri sevmemdendi güneşe bakmak ve kirpiklerime düşen ışıkla ve sonra gölgelere saklanıp ayçiçeğiyle güneşin oyununa ortak olunca sonradan öğrendim aralarında aşkın olduğunu ve beyaz papatyaların fallar baktığını siyahın ölümüyle solan çiçeklerin beyazla seviştiğini nereden bilebilirdim � birileri başımı okşasın ayrıntıları olmaksızın� ben melektim diyenlerin inadına / bu sözü çürütmeli mi? itiraf etmeliyim bahçemizdeki sürüngenlere yaptığım işkenceleri alkışlayan olmasa da kaşlarımın ortasında iki çizgiyi nasıl izah ederim yoksa evet, ölümü görmek istedim öldürerek kurtulduklarını düşünecek kadar duyarsızca üstelik çocuktum cani bir yetişkin kadar şimdi özür diliyorum bir faydası olursa anlamalısın artık çocuksun sen ateşe dokunmadan bilemezsin yanmayı düşmezsen bilemezsin kalkmayı öylesin işte önceden de korkmazdım ölüm senden deliliğim ya da çocukluğumdu korkusuzluğum |
Ve böyle iddialı olurken çok da samimi...
Şiirler genelde ya iddialı olur ya da samimi.
Ben hep samimiyetten yanayım.
Fakat burada güzel bir distile var.
Dönüp arada okurum ben bunu.
Sevdim.