BİZ KİMİZ?
Hesapsız yaşanan bir hayatın, zamansız kesilen suları gibiyiz.
Hücrelerimiz an be an kavrulurken, An be an solan çiçeklerde görüyoruz dünyanın kurak çöllerini. Dudaklarımız paramparça ve dilimiz damağımıza monte edilmiş adeta. Şeffaf duvarların dibinde gölgelenirken, ellerimiz su arar abdest için. Toprak haykırışa durur "teyemmüm teyemmüm" diye. Kulaklarımz bir futbol maçına kilitlenmiş. Aklımız dizinin bu hafta ki fragmanında. Bir de o nefesimiz koka koka oynadığımız saçma sapan oyunlar yok mu? Birileri köşeyi dönüp yoluna devam ediyor dünyada. Rutubet kokan evlerimizin duvarlarında, Bir kaç artistin posteri asılı, boydan boya. Kollarımızda beş kilo demir, Vücudumuz delik deşik, Ama kurtuluşta ki gibi kurşun yarası değil Her yerimiz metal yığını, Burunlarda birer halka. Ve bedenlerimiz tual oluyor kanser üreten ressamlara. Allah aşkına! Ne oluyor bu büyük halka. Soluksuz bir bir gecenin, talep görmeyen oksijeniyiz. Ciğerler sohbette sigara dumanıyla. Bir avuç nikotine tapıyoruz. Huzuruna çıkıyoruz günde yirmi defa. Ezan seslerini duymuyor kulağımız. Ve ya merak etmiyoruz, iyi bir yazarın son kitabını. Az kalsın unutuyordum. Bir parti var akşama. Koşa koşa gitmeliyim. Coşmalıyım, kopmalıyım. Saman dolu beynimi uyuşturmalıyım aptal çığlıklarla. En yabancı şarkıları söylemeliyim. En yabancı kelimeleri kullanmalıyım. Yeni trend bu. Artık bu moda. Evet.. Yeni moda dilini ve kültürünü satmak. Mehmet Akif ağlıyor karanlık bir odada. Koca Seyyid’in kemikleri sızlıyor toprağın altında. Aaaahh ah. Nerde o eski bayramlar. Sarılıp kucaklaşmalar. Sakın sarılmayın, öpüşmeyin. Domuz gribi olursunuz sonra. Gitmeyin Ahmet Emmi’nin ziyaretine. Zira çok pahalı benzin. Paranız biter sonra. Boş kalır o pislik dolu mideleriniz. Bu arada; Parti nasıldı. Hangi kokteyli içtiniz. Hangi maskeyi taktınız suratınıza. En şık giyinen kimdi. Uyuyoruz. Birilerinin kurguladığı rüyaları görüp, Kahkahalara boğuluyoruz. Fakat rüyanın sonunu merak etmiyoruz, Pembe dizilerin sonunu merak ettiğimiz kadar. Düşünme organları izne çımış. Vicdan firarda. Geçmiş, demode bir türkü olup kalmış. Plakları tavan arasında. Hepimiz yapay bir mutluluğun Ve yapay acıların ayaklarına kapanmışız. Halimiz tavrımız bir başka. Yabancı gözler var artık o aslan bakışta. Türk dediğin böyle olmaz, Cihanı sallar tek haykırışta. |
güzeldi.
saygılar sunuyorum.