Nar-ı na- mütenahiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hâr : Diken.
İskât ;Sükût ettirmek. Cevap veremiyecek hâle getirmek. Susturmak. Ma’fun ; Bozulmuş ve çürümüş şey. Meşbu: Tok. Doymuş. Kanmış. Visal: (Vasıl. dan) Vâsıl olma. Sevdiğine ulaşma. Kavuşma. Ayrılıktan kurtulma Gülnak : Hisar ve kale. Na-mütenahi : Sonsuz, ucu bucağı olmayan. Nihâyetsiz. evin bağlamak; ürün tanelenmek, tane bağlamak, olgunlaşmak. nihâyetsiz elemlerin iskâtinde o ateş ki yaktıkça güzelleşir im gamze kırıklarımda derya çöl kudurmus öfkeye inat arş`ı gülümseyen dağıtmışken ma’fun gurbet umutlar mahbun ketum gözlerimde hâr döken güller büyüdükçe düşer düştükçe büyürüm değdikçe nazarıma sahraya meşbu köz uzanır kirpik kirpiğe vaham gülnaklar diker visalin bâkiyetine günahkâr duvarlar evin bağlayan ruh nar-ı na-mütenahi Sude Nur Haylazca |