Serv-i Revanımın Aklarına
Serv-i Revanımın Aklarına
açık mavi sokağıydın hıçkıra hıçkıra ağlayışımın yollarda azıcık ışıklı arabalar son yayasıyım yokluk yoksulluk kokulu akşam baskınlı efkarlarımın sen üstüne titrediğim nefes beheeeeyli serv-i revanım ihtimal ki karanlık çökerken son hasret sancısına güneşli bir pazar sabahında biricik ölürüm aklından geçen ilk ve son ayrılığa ölürsem bir ben ölürüm çocuk sesli bir sokakta öğlen on iki sularında kaldırım taşlarına dayayarak kollarımı ölürüm aklarına saçlarının mısra-ı berceste boylu ve sıratımın ucunda gelincikli nevruz çiçeğim benim gündüz atağım polen kokuşlum... tavı geçmeden yüreğim yarasının öp bozkırlarından yalnızlığımı harmanlansın tiranlığı sarı sensizliğimin tutuşsun ilk yazı göçmen kuşlarımızın çığlık çığlığa akşam gezmesi türkülü serv-i revanım gelirim aklarına saçlarının biricik gelirim gelirsem bir ben gelirim atletimde kokun sayrılığımda emeğin yağmurunu kan tutarsa ağlama eşiğindeyim demektir kokunun sımsıkı bir sonsuzlukta Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |