6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1983
Okunma
İklimi çorak bir mevsimdeydi zaman
Yoktan anlamayan bir gece daha devleşiyordu
Ben devrilirken geceye…
Soğuk bir duvara düşüyordu başım üşürken
ve
Akıbeti belli olmayan bir uçurumdan salınıyordu düşlerim
Düşen düşene…
Atlas çiçeğine saplı hüzünler asılı kalmışken dudaklarımda
Düşlerimle birlikte yuvarlandım bir gece
düşler mezarlığına…
sisli ve renksizdi her yer
Ölü umut kokusuna sarılmıştı renkler
istiflenmişti tabutta bir bir gündüzler...
siyah ve gri raks ediyordu sahnede
acı , hüzün el ele
mutluluğa çizgi çekiyordu zevkle
ve
üşüyordu olmamış ham düşler
düşler mezarlığında…
Ali’ nin alamadığı bisiklet duruyordu yanı başında
çocukluğundan kalma bir şekere yapışmıştı yokluk...
Emine’ nin çeşme başındaki güğüm dolusu aşkı
duruyordu az ilerde...
masum bir meleğin anne özlemi defnediliyordu
ve
yine gerçekleşmemiş bir düş daha can veriyordu
ana kucağında…
düşler mezarlığında...
yüzü olmayan bir çocuk beliriyordu
hiç olmayan
ve
görmeyen gözlerle bakıyordu etrafa
saflığına aldanıyordu yıllar
ve
bir de tükenen
uçan balonlara bağlı umutlar…
ucu bucağı yoktu kimsesizliğin
her cinsten her gözden
her şehirden damlıyordu sağanak sağanak düşler...
tövbekar, çilekeş, hain, zalim ,masum ,ezik
kimi az kimi çok
ama
ne olursa olsun
fikirsizce
düşleniyordu
öylece düşler...
kapanlara sıkışmış
ağlamış,yarılmış kanamış düşler
ıslak acılar
ve
ekmek arası
yağmalanmış düşler …
korkarım
şeffaflığını yitirmiş gülüşler artık
inancını yitirmiş aşk şiirlerde sayfa sayfa
sinmiş,yılmış
ve
ölmüş
düşler mezarlığında…
FERAY İLERİ
5.0
100% (2)