8
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
4480
Okunma

Üstünü açık bıraktığım sözcüklerim
Kan çanağı gözlerinle buluştu
Dur durak demeden çarpışıyor arsız kelimeler
Yüzünde aşınıyor vazgeçilmez tutkularım
Affet diyorsun
Affedemem…
İsyan bayrağını kaldırıyor aldatılmışlık
Dizginlerini koparıyor öfke ellerimde
Yavaş yavaş damlıyor dudağımdan zehir-i aşkın
Affet diyorsun
Affedemem…
Tutsak değilim
Bilakis hiç olmadığım kadar hafif ruhum
Bir tek sarhoşken böyle hissederdim kendimi
Bir de biz olurken bu beden...
Hiç olmadığı kadar yalın ve ahlaksız kelimeler boca ediyor sıfatını
baştan aşağıya…
Hala yüzsüzce affet diyorsun bana
Ama
Affedemem…
Zembereği kırılmış şehrin tüm saatlerinin
Vakit pusuda …
Yırtılan zamanları dikeceğim
büyüdükçe çığlıklarım…
Düşlere gömüldü artık mutluluk
çırpındıkça kanatlarım…
Köşe başlarında satılık değil ‘’sadakatim’’
Bir nefeslik heveslere kilitler asmıştım senden sonra
Senden öncem umutlara sarılıydı hep
Köprüler kurardım geleceğe
Sana uzanan en büyük eldi sevgim
Ve her yol sana çıkardı tabelalarımda
Ben buna sadakat derdim…
Kırılgan bir noktasındayım aşkın
Yazgım ters düz olacak öfkemin ucunda biliyorum
Karabasan gibi çökecek gölgesi yalnızlığın
Ama ben
İlk defa korkmuyorum…
Yalanlarının ucunda ıslanmaktansa her daim;
Sadakat şemsiyemi açıyorum…
FERAY İLERİ
ŞİİRİME SADECE SESİYLE DEĞİL RUHUYLA DA EŞLİK EDEN KALİMERA’YA SONSUZ TEŞEKKÜRLER...
5.0
100% (3)