BAVULDAKİ HÜZÜNLERHüznüne sürgün bir kadındı Toplamaktaydı hayatı eskimiş bavuluna Üstü örtülü tüm acılarını çıkarıyordu gönlünün raflarından Aşk/ İlk aşk geldi eline Sıcaktı Hala atıyordu kalbi İlk öpüş gülümsetmişti çehresine düşen kırışmışlıkları Sol yanı titriyordu hala duyunca ismini feryat figan Yarım kalmış orgazm tadındaydı, suretinden geçerken zaman Devleşiyordu yine gözleri gözlerinde sen aynı ,ben aynı aşk aynı… İhanet/ Çekingen ve ürkekti Sızlıyordu ellerinde Girmek istemiyordu bavula Al aldı yanakları Biliyordu yaşattığı acıları gölgesinde Suskun yüzünde parça parça oluyordu düş kırıkları Utanmışlığına gömülerek tüm külfetiyle, Susuyordu… Ölüm/ Soğuktu hala Beyaz bir örtü giymişti olanca siyahlığına rağmen Aldıklarını vermemekte kararlıydı hala bakışları Tanrı’nın eli vardı keskin omuzlarında Korku salıyordu yaşlanmışlığına Ne vakit düşünse ölümü derin Sırlanıyordu… Hüznüne sürgün bir kadındı Prangaları boynunda halka halka yalnızlığın, Bezgin gözyaşlarını akıtarak geçmişin perdesine Naif bir veda ediyordu sefilliğine… Kaç kadın daha vardı köşe başlarında hüzne sürgün, elinde bavul… Söyle hayat… Kaç sefer aşk! Kaç sefer ihanet! Kaç sefer ölüm! FERAY İLERİ |
saygilarimla