ONLAR BİLİRşehvetli ağzında kışın uyumayan karayel öper gözlerini kar yanığında yüzün yoktur senin ilk yazın bilmezsin dört mevsim(i) babanın bilmediği adın olmayan kafa kâğıdın doğumun bilinmez ölümün gibi gelir gider, kırk yılda birileri maval okur, utanç bilmez dilleri toprak kapatmış yüzünü sendeki telâşın, onda yoktur zerresi yakalayamadığın uzak yol sesleri tutunamayansın, nilüfer gibi çarkında, aynı döner durur zaman kuru sıkı patlar düş tomurcuğun bilmediğin hicaz nağmeler düşer(sin) içine yokluğunun kör kuyuda görmediğin su deniz yuvarlağından haberin olmadığı dünya(n) bilmediğin lunapark çekeceksin yaşamak ağrısını hep açık yarana el olmayan beyaz gömlek bırakmadan suyunu göğünden geçip gider her bulut cennet bildiğin yerde gülümsemez çocukluğun olmayan salıncağında dağılmaz sisi yalnızlığın ana olacaksın, çocukluğu yaşamadan daha doğduğun yılda kalacaksın ölene değin oysa, sana da yaraşır, yakışırdı ışık en az batıdaki kadar ne yazık ne yazık tıpkı senin gibi yarınların da, ellerinde büyümeyecek çocuk… utanma yoksulluğundan utanacak olan “ o n l a r “ bilir kendilerini Hâdiye Kaptan (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |