***Bu şiirim öğretmenler günü kutlama etkinlikleri çerçevesinde öğretmenler arasında yapılan Amasya temalı şiir yarışmasında 2. olan eserdir.***
Bir yeşil rüya, bir âsûde diyâr, doyumsuz şiir, Nehrin mûsikîsini hangi dil anlatabilir? Bir eski zaman güzeli âşıkları âsârı aşan. Bir şehir ki ışık ışık, nağme nağme ruhtan taşan. Hülyalı bir masal şehridir Çakallardan görünen, Harşena heybetli, Kral Kayası mağrûr ezelden. İris’te yıkanır öğle akşam evlerin gölgeleri, Her mevsim bu manzara mest eyler gönülleri.
İlmek ilmek kut dokunmuş bu şehrin semâsında Pay-i taht hayâllenmiş şehzâdesinin sîmâsında. Çelebi Mehmet ile başlamış bu ulvî serencam. İkinci Murat, Fatih, Beyazıt, burdan almışlar kâm. Pençe-i kahrından şirleri lerzân eden Selim Haykırmış: “Tahta tâlip dağ yürekli şehzâdeyim.” Bir Mustafa’sı katledilince şehir Saray’a küsmüş Yıllar sonra bir Mustafa’nın ardında yürümüş. ―“Bütün Amasya emrinizde, mübarek olsun gazânız.” Paşanın gözlerinde parlar Amasya yıldızyıldız. Milli mücadelede kaderi olur vatanın Milletin bağımsızlığında ilk söz Amasya’nın.
İşlemiş mîmârîsine estetik haz, derin mânâ Ebedî bir ilham verir ettikçe seyr ü sefâ. Makam makam şifâ, soluk soluk can dağıtmış, Bîmârhâne kapısından bir de zarâfet taşmış. Kubbe kubbe çiçek açmış camiler, her biri şaheser. Sultan Beyazıt’ta bin bir hâtıra gülümser. Avlusunda güvercinler, görmüş geçirmiş çınarlar. Şadırvanda sohbetle vakti gözler ihtiyarlar. Esintiler dolar kalbe, uhrevî ikliminden, Ayrılırsın mânevi hazlarla, bu ulu mâbetten. Gümüşlü, Gökmedrese, Yörgüç Paşa, Burmalı Ecdat donatmış iman sinmiş taşlarla dört bir yanı.
Gönül mülkünün sultanları, Amasya evliyaları, Kandil olup aydınlatmış karanlık dünyaları. Eski ok meydanında bir küçük türbede Kurtboğan, Bağlar içinde Gani Baba, bir tepede Serçoban. Savâdiyede Pirler Evliyâsı, iyâliyle medfûn Merkezde Tezveren, İğneci Baba, Selâmet Hatun. Ve nicesi geçmiş bu diyardan, gönüller yapmışlar Sevmişler, sevilmişler; adları kalmış yadigâr.
Amasya’da her şey biraz şiirdir, biraz mûsıkî; Dağları, vakûr akan ırmağı, yalı boyunda evleri. Bu şehirde aşklar efsaneleşir, söz şiirleşir, Duygular bir zarif ahenk ile terennüm edilir.
Gazel dokur âh ile al ferâceli Mihrî Hatun Akar gözlerinden eşk-i hicrân uğrun uğrun. Dökülür gönlünden kelâm, düğümlenir boğazında, Bin bir şikâyet var, yâre ahvâlini arzında. “Ben umardım ki seni yâr-i vefâdâr olasın Ne bileydüm ki seni böyle cefâdâr olasın.” Bilinmez ulaştı mı Çelebi’ye bu sitem Sinmiş şehrin iklimine ince ruhu demadem.
Desem ki biri mahcup nakkaş, biri sûz-ı cihân Bir nigâh ile yanmışlar günlerce duman duman. İstetmiş Mehmene Banu’dan hicap ederek, Değil mi ki gönle sultan, aşka vuslat gerek. Şart koşulmuş dağı delip su getirmesi şehre, Aşacak engelleri her ne varsa sevda içre. Taşı oyar yürek gücüyle, akıl sır erilmez, Niyet fena iken ne yapsa maksûdu verilmez. Bir kara sûret çıkıp der: “Ölmüş gönlünün hasreti.” Çökmüş âlem başına, onsuz ne yapsın cenneti? Kıyar o vakit canına, hainler erer murada. Olur mu kara haberi alıp, yaşamak dünyada? Uğruna dağlar yarılan güzel de geçer ömründen, Kanallardan gelen su, gözyaşı olur dinmeyen. Ağlar Amasya bu iki âşığın ardından hâlâ Ferhat ile Şirin adlarını koyar çocuklarına.
Sende yaşamak, sızmaktır bir sırlı rüyaya Kalbe akseden ışıklarla, tarihinle Amasya. Şeyh Hamdullah yazsın yazgını, Giriftzen bestelesin. Gök kubbede ilelebed şarkıların söylensin. Saadettir, sende doğmak kadar sende ölmek de Uyanmak ebedi âleme yine senin ikliminde.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
RUHA SİNMİŞ ŞEHİR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
RUHA SİNMİŞ ŞEHİR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Mükemmel bir çalışma... Siz tarihini şiirselleştirmişsiniz. Ben sadece efsanesini aldım. Sanki birbirini tamamlar gibi, harikaydı. Keşke baş tarafındaki tarihi bölümünü bu şiirle yapsaymışız. Kısmet artık. Tekrar tebriklerimle. Selamlar...
:) Teşekkür ederim, teveccühünüz onurlandırdı beni. Belirttiğim gibi bir yarışma dolayısıyla yazıldı. Tarihine ve önemli şahsiyetlerine yöneldiim. Şiirsellik zayıf kaldı.
Diğer şiirlerinize bakıyorum bu arada. Bundan sonra kaçırmamak için listeme sizi de aldım. Özgün, lirik, zengin bir şiir diliniz var.
Sende yaşamak, sızmaktır bir sırlı rüyaya Kalbe akseden ışıklarla, tarihinle Amasya. Şeyh Hamdullah yazsın yazgını, Giriftzen bestelesin. Gök kubbede ilelebed şarkıların söylensin. Saadettir, sende doğmak kadar sende ölmek de Uyanmak ebedi âleme yine senin ikliminde.
Memleketime yeniden gitmiş gibi oldum şiiri okuyunca ve resmide görünce beğeniyle okudum yüreğinize sağlık..Ne güzel anlatmışssınız AMASYA YI NE GÜZEL TANITMIŞSINIZ Tebrikler..Selam ve dua ile..
Şehzadeler şehrinin haklı gururuna yakışır, okuyanda zaman ve mekan üstü duygular uyandıran ve Amasya'nın geçmişten günümüze tüm güzelliklerini yansıtan şahane bir şiir... Tebrik ediyorum efendim...