Kızıl taraçalarda gül tütsüleri, güvercin soylu bir sızı kalbinin avlusunda. Gül yanılsaması bir yangın ortasında tüm vakitleri bekler El Hamra; Tutuşan bir kuşluğu, and içilmiş Asr’ı Sonra geceyi, Sonra fecri.
Yedi veren gazeller tohumlanır bahçesinde bir gün Sütunlarında güneş busesi aydınlık Mermerlere sinmiş sükûn, kubbeler dolusu çığlık; “Lâ Gâlibu İllallah…” aşk, her âyeti kendine yorar… Lakin kimse bilmez bu içsel niyazı.
Kulağına sevda faslından nağmeler okunurken Gırnata’nın Bir “âh”a ortak eder kader beni. O gün bu gün vakit doldurur çeşmelerden akan sular sular ki havuzlara akar, havuzlarda birikir insan yüzleri. tanısan ahh beni alnımdaki “belâ” mühründen, ve bir âşinâ zaman içinden.
Kurtuba arzında güller kanar her seher, Sonra bir şiir tutuşur kanadından. içimde sağılmış kısraklarca mutmain bir kalp ağrısı, aşk kaç eşkâle bürünmüşse sana çıkar her biri.
Zamanda mahfuz andımdır bu; Endülüsün en kırmızı hüznünü bağışladım bugün kendime Sert ve ağır topuklu flamenko ağıtları, Çingene raksı, şal, zil ve alkış sesleri içinde, Dilimde ince bir manifesto, Sana bölünmenin, senden artmanın, sen diye diye çoğalmanın adıysa aşk… Ve bu topraklarda, seni sevmek gibiyse hicranın saadeti Deniz köpürsün, dağ uğuldasın, taht devrilsin, saltanat bitsin ne çıkar… Ufukta, yaktığım gemilerin duman izleri…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ENDÜLÜS YAZGILI AŞK SERENCAMI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ENDÜLÜS YAZGILI AŞK SERENCAMI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
son kıtada dilimde ince bir manifesto kıtasından önceki flamenko falan şiirden atınız zira şiiri önceki mısralarda görüldüğü üzere Endülüs İslâm devleti anısına yazmışsınız flamenko ağıdı değil Tarık bin ziyad ağıdı yani gemileri takan Endülüs fatihi anılsaydı cuk oturacaktı hürmetlerimle
Öncelikle yorumunuz için teşekkür ediyorum. Sonra da belirttiğiniz yerdeki durumu izah edeyim. Bu şiiri Endülüs'ün tarihi ve dini yönünü yansıtmak için yazmadım. Şiir Endülüs göndermeli bir aşk şiiri. Aşk duygusuna kutsal öğe katmak ve ne olursa olsun bu aşktan dönmemek temasını vermek istedim. "Flamenko ağıdı... ", kendinden önceki kısımda geçen kırmızı hüznün sebebidir. Aşkı kutsallaştıran öğelerin yerini artık yabancısı olduğumuz duygular, durumlar, öğeler almıştır. Yine de bunlara rağmen, her şeye rağmen Tarık Bin Ziyad'ın geri dönmemek üzere gemileri yakması çağrıştırılarak öznenin bu aşktan dönmeyeceği vurgusu yapılmıştır.