Kasım Kokulu
Kasım Kokulu
arkadaşlarımlayım yaprağı kımıldamıyor sensizliğimin kahve çekirdeği gözlerin yarasını kaşıyor imalarına üşüşmelerimin karlı bir ormana benzeyen sesinin soluğunun buharından kaçıp çayım acı kesme taşlı bir sokağın kahrından koruyorum tumturaklı düşlerimi elmacıklarınla öpüşmekli üşüme ölürüm kirpiklerini yumuşundaki ana üşengeç nazenin bakışlarının kılcal damarlarına sızmış sevilmek isteği dipsiz kuyular kadar arzulu zaman hep geçti bizse hep olduğumuz gibi birbirimiz için caddeleri öykümüz bilmişiz öykümüzü kaderimiz kasım kokulu ağaçların boyunları akşama bükük kent çarşılarında alaysı puslanmışlığıyla perdeler suç ortağı yokluğunun beklediğimiz yaza ulaşmaya çalışmakla geçti ömür pişman değilim inan selviler söğütler ve kavaklar unuttu ağaçlığını benimse seni sevmekti yeryüzüne saldığım köklerim öyle bir tutundum ki hayata... sana bakınca daalanıp budaklanır gece çığlarım çığlıklarım çılgınlıklarım sana bakmakla dallanıp budaklanır yollarımın kasım’a telaşlı hazırlığı kuşkusuz geceden daha yalnızım karanlığın bile üstünü ben örtüyorum sensizliğime üzülmesin çaresizlik ondan kötü yokluğun var şahdamarımda Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |