Kırık Ayna
Kırık Ayna
nolur topla sırlarını kırılan aynamızın umutlarımızın terini yansımasını özlemlerimizin gözlerimizdeki derin boşluğun burkmasını içimizi ah ayağının altında bir gülüş parçası saçlarının en vefalı hali ayağının altında suratıma eksik bakan hasretim aşklı ateşine gözlerimin saçlarını istediğim şekilde tarayışının yarısı ayaklarının altında aynanın kırıkları kalbimde sözlerini destekleyen susuşunun çiğnedin ömrümüzü kesik kesik kırılan aynanın her parçasında iyi kötü anılarımız bitkin yorgun korkak cesur hüzünlü bakışlarımız şimdi parça parça ah ellerinle toplama kesilmesin bilekleri düşlerimizin bakışlarının dağılmışlığı keserken nefesimi acılarım duvarda kalan kısmında cam çatlaklarının en büyük kırığın ortasında kekre sureti yarım kalmışlığımızın hatta hiç başlamamışlığımız güneşin doğuşunu birlikte okşamaya vuslatsız zemheriler gibi... şimdi dudaklarında zoraki ismim bölük pörçük şimdi dargın şu cam kırıklarında buruk yansıyışı kirpiklerimizin kirpiklerimizin birbirlerine orospu yabancılığı... son olmaya iddialı akşamların bulutlu haytalarıydık duvara çakılmış ağlamaklılıktı eski çerçevesiyle sabahlı yüzlere hasret aynamız... şimdi mütebessim umutlarımız tarumar viran ilk gençlikli... aynanın kırıklarının üzerinde yürüme... acıyor her yanım bana güldüğün geliyor aklıma ağlaşırdık ya yaşamamışlığımıza birbirimizi yüzlerce kırıkla bir bütünüz şimdi... Kağan İşçen |