KIYIDAN ÇEKİLMEK
kapılar açılır / kapılar kapanır
durmadan / binlerce ayak yürür yaşama zaman yaprakları sallanır kuru bir dilin söylediğinin yeşertemediğidir düşen rüzgâr, güneş, evren döner yelkovanla akrep döner okur yine, kendi bildiği gibi, sürme çeker göze yaşam öğretir insana da dönmeyi kar altında, sıcak sıcak akar uyku yoktur gölgesi geçer hüzün seferberliğine yakar başlama ateşini bilinmez hangi çatıya çöker kasveti ve hangi kapı kapanır merhabaya ! inkârda fayda etmeyen dil yüreği ne mor şafaklar vardır artık çoğalacak ne mavisinden içilecek gök ne de ninnisi dalga sesleri deniz… her şey geçermiş yine de unutulur bahçe kapısının çalan çıngırağı çekilmeyen kuyu suyu ağaçtaki ip salıncak kapıları sımsıkı kapalı nefessiz ev çürür avludaki üç tekerlekli bisiklet sırı dökülen ayna bağra basılamayan çerçevedeki iz suyu kesilir sarmaşıkların darp alır, çöker çardak görülmez / çözülmez, boşluktaki virân düğüm zamanı geldiğinde hep olur kıyıdan çekilmeyen deniz var mıdır ? ahh! alnından vurulası ölüm Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
darp alır, çöker çardak
görülmez / çözülmez, boşluktaki virân düğüm
zamanı geldiğinde hep olur
kıyıdan çekilmeyen deniz var mıdır ?
ahh! alnından vurulası ölüm
fevkalade güzel bir şiir
fevkaladeninde fevkinde bir finaldi
tebrikler şairem ilham perilerin eksik olmasın sevgiler...