ÇER
Hoplamadan göğe çıkar,
Havalardan inmez yere. Şamatayla gönül yıkar, Şahit oldum, birçok kere. Dost olmuştuk cinsiyetsiz, Sanmıştım ki art niyetsiz, Şimdi hepten ciddiyetsiz, Açar durur yara bere. Fetvasında her yol mubah, Ona sevap, bize günah, Şaştım kaldım vallah billâh, Hala şerbet döker şerre. Hali kali hep değişti, Havalara girip şişti, Anlamadım nasıl işti? Allah akıl fikir vere. Kötü oyun oynuyordu, Benliği hiç doymuyordu, Ne söylesem duymuyordu, Anlamadı bir tek kere. Bir açarsa çenesini, Kükretiyor ene’sini, Gün sayınca senesini Ona derya gelir dere. Kalbe ışık yakmayınca, Ya da şimşek çakmayınca, Basiretle bakmayınca, Gözü muhtaç olur fere. Noktaları benden büyük, Virgülleri virüslü yük, Ünlemi taş, büyük küçük Kaya gibi her bir zerre. Başını hep kuma soktu, İlk günlerden eser yoktu, Şimdi bütün bağlar koptu, Bu gün nere, o gün nere. Onsuz kaldı defter kalem, Yokluğuna duymaz elem, Tüm dünyası sanal âlem, Risk alarak düşmez tere. Her selamda öfke saçtı Dostluğunun tadı kaçtı, Yaralıya yara açtı, Nerden çattık biz bu çere? 19–02–2009…Mustafa YARALI |
YASEMİN ÇİÇEKLERİ BIRAKTIM GÜZEL DİZELERİNİZİN ARASINA EN CİCİSİNDEN
AK DUVAKLI UMUTLAR, GERÇEK SEVDALAR GİBİ BEBEK GÜLÜŞLERİMİDE KATTIM.
MİSLER GİBİ KOKSUNLAR YASEMİNLER, BENDEN SONRA SAYFANA UĞRAYANLAR ANLASINLAR Kİ
BİR GARİP SEVDA MİLİTANI YASEMİN GEÇMİŞ BURADAN,
BİR DAHAKİ GELİŞİME KADAR İYİ BAK EMİ ONLARA ÇOK ÇABUK SOLARLAR,SOLDURMA.........