ŞEHR -İ- HÜZNÜMÜN TUZLU GÖZYAŞLARI
Dudaklarımda
Şehr-i hüznümün tuzlu gözyaşları Bir seyir dörtnala siyahın gizlediği kızıl mavi ufka Yüklemlerimi sonlandırmış Gidiyorum Bir ben şiirinin anlamsız çırpınışlarına Ahlâkvârî kadılar bekliyor burçları kan kokan kalelerimde Oysa kadıların Ahlakını ne ben sormalıyım ne de zaman Ölüm… Fermanımı keseli nice olmuş karanlık bekçisi hayat Yalandır ağlarını yavaştan örmez kader Su ateşe doyduğunda noktayı koyar Ve seyrini sonlandırır Akmaya duran zaman Aradan bir o kadar daha geçtiğinde sus faslı Bir türkü olur Dağlarımda çağlarken nice Köroğlu Soğuk kimsesiz ve mağlup koynumda Bir nefes olup Düşer gözlerime Damla damla Oysa ağırdan almaz kader Yalan söyler bütün bir zaman Ki sis faslı sus olduğunda Ateş yeniden yanar külümden Tüm bir ömürden kalan ise Musalla taşında Okunan Fatiha… İnsan yalnız doğar yalnız ölür Mezar taşımdan başka Ne kadı ki Külüme boğduğum dünyada |
Bir türkü olur"
ne güzel bir anlatım yüreğinize sağlık kutlarım.sevgiler