YOKLUĞUNDA...I. Çocuğum Ürkek… Küçüğüm yol iz bilmez. Dondurmasını düşürmüş, Titreyen çenesine asılı kalmış hüznü ile, Bütün balonları ellerinden uçmuş. Misketlerini yitirmiş. Ağladı, ağlayacak Buruk, kimsesiz… Annesi yok yanında ki göğsünde teselli bulsun Gözyaşları yıkıyor yanaklarını Düşmüş dizleri kanıyor. Bir sancı sol yanına çöreklenmiş Acısı… Sen yoksun…. II. Bir genç kızım Hayalleri çalınmış. Aldanmış… Karma karışık duyguları Gözlerinin ışığı solmuş Saçlarının rüzgârı çalınmış. Başında esen kavak yelleri bile, Bir yerlere saklanmış Gözlerinin yıldızları göçmüş. Günlüğünün satırları sitemkâr, kahır dolu. Mektuplarını, resimlerini yakmış. Dumanı yüreğini sarartmış.. Geceden daha siyah bir mateme ortak Bir ağrı sol yanında nefessiz… Ağrının nefesi olmuşsun, yoksun… III. Büyüyorum. Gittiğin yollarda kayıp Dünüm, bu günüm, yarınlarım soluyor Ağırlığında yaşamın Ezilmekte yüreğim. Kollarını açmış hüzünler Arasında hicranlarım tütüyor Biteviye özlemlerle Buradayım diyor sol yanım Hayallerim incinmiş… Hasret yaralıyor Kelebekler yaralarıma tuz basıyor. Sızısıyla sol yanım sabırsız Sabırsızlığım yokluğuna, Çünkü sen yoksun IV. İşte böyle gülüm Ellerimin arasında akıyor ömrüm Sensiz güz yanığı düşlerim… Bazen çocuk oluyorum kimsesiz, Gençliğime dönüyorum mutsuz, Ben oluyorum ardından, Düşler yetimhanesinde, Zayi bir beden içinde mahpus… Kısacası yokluğun koyuyor Öylesine ağır geliyor ki, Gözlerim taşıyamıyor yokluğunun verdiği ağırlığı Sağanaklarımda hafiflemeye çalışıyorum… Heyhat.. Çare değil ki, Aynalara da küsüyorum… Biliyor musun sen yokken? O çok sevdiğin gülüşlerimi de unutuyorum… esmize |
Çocuğum
Ürkek… Küçüğüm yol iz bilmez.
Dondurmasını düşürmüş,
Titreyen çenesine asılı kalmış hüznü ile,
Bütün balonları ellerinden uçmuş.
Misketlerini yitirmiş.
Ağladı, ağlayacak
Buruk, kimsesiz…
Annesi yok yanında ki göğsünde teselli bulsun
Gözyaşları yıkıyor yanaklarını
Düşmüş dizleri kanıyor.
Bir sancı sol yanına çöreklenmiş
Acısı… Sen yoksun….
II.
Bir genç kızım
Hayalleri çalınmış.
Aldanmış…
Karma karışık duyguları
Gözlerinin ışığı solmuş
Saçlarının rüzgârı çalınmış.
Başında esen kavak yelleri bile,
Bir yerlere saklanmış
Gözlerinin yıldızları göçmüş.
Günlüğünün satırları sitemkâr, kahır dolu.
Mektuplarını, resimlerini yakmış.
Dumanı yüreğini sarartmış..
Geceden daha siyah bir mateme ortak
Bir ağrı sol yanında nefessiz…
Ağrının nefesi olmuşsun, yoksun…
III.
Büyüyorum.
Gittiğin yollarda kayıp
Dünüm, bu günüm, yarınlarım soluyor
Ağırlığında yaşamın
Ezilmekte yüreğim.
Kollarını açmış hüzünler
Arasında hicranlarım tütüyor
Biteviye özlemlerle
Buradayım diyor sol yanım
Hayallerim incinmiş…
Hasret yaralıyor
Kelebekler yaralarıma tuz basıyor.
Sızısıyla sol yanım sabırsız
Sabırsızlığım yokluğuna,
Çünkü sen yoksun
IV.
İşte böyle gülüm
Ellerimin arasında akıyor ömrüm
Sensiz güz yanığı düşlerim…
Bazen çocuk oluyorum kimsesiz,
Gençliğime dönüyorum mutsuz,
Ben oluyorum ardından,
Düşler yetimhanesinde,
Zayi bir beden içinde mahpus…
Kısacası yokluğun koyuyor
Öylesine ağır geliyor ki,
Gözlerim taşıyamıyor yokluğunun verdiği ağırlığı
Sağanaklarımda hafiflemeye çalışıyorum…
Heyhat..
Çare değil ki,
Aynalara da küsüyorum…
Biliyor musun sen yokken?
O çok sevdiğin gülüşlerimi de unutuyorum…
---------------------------------
Şiir çizgin değişmiş,evrenselleşmiş gibi görüyorum...
Toplumsal yaşayışta yaşıyanların yaşam dıramını işlemişsiniz kutlarım...
Sevgim sevginiz olsun can dost saygılareımla....