Seninle Döllendi Yüreğim-Yusuf’ un kanlı gömleğindeyken acımın rengi Omuzlarımda kelebek ömürlü kadınlar varken saçlarımda eski İstanbul ıslaklığıydı tırnakların kaldırımlarında ela öpücükler yakalanırken Arnavut köy’ ün çok eskidendi dudaklarındaki ilk çocuk doğmuşluğu yüreğimde çarşafa bürünmüşken ergenliğim mum ışığında yaktılar beni kül kokusuna damlamaya mecbur olan suretim zehir keskinliğine esir korkular peydahladı bıçağın iki yüzüydük ikiz elemler bıraktık düştüğümüz yere ben saçlarına bile kıyamadım leyli kendi sapını kesemezdi çünkü bıçak hayat ince bir dantel ipliğinde büyürken attığım her oltada kuzey rüzgârlarının sesiydi ömrüm balkonunda buz yumruları barındıran çocukluğum asma tavanlı kır eviydi lâkin gelincik tabutları taşınırdı baharın kollarında mavi gözlü titrek gecelerin nihalesiyken toprak üşüyen bir alevin tortusunda çıraydı yalnızlığım ama sustukça tutuşmayı sevdi nargile yüreğim cayır cayır yandıkça büyüdü kahırlar sol kanadımda konstantin yumruğu … ah sevdanın damıtılmış nar tanesi Nemrut’a basan ayağımda tuzlu bir Erciyes hasreti Sarıkamış’ta kar entarili ölülere yakılan ağıt dudaklarımızda Ağrı dağı efsanesi omzumda mehteran tokmağı bil ruhunu Estergon atlıları gibi koştururken kulağımda sesin kuşat beni/ senin bayrağını bekler kalelerim ey Anadolu ömürlü sevgili soluğumda iktidara soyunurken nefsim aramızda yüz görümlüğü olmamalı ayrılık unutma/ yirmi dört ayarsın arasta kanatlarımda ve omuzlarımda kelebek ömürlü kadınlar varken seninle döllendi yüreğim zamanın ıssızında! Nevzat KONŞER Ağustos 09 |
kendine özgü şiir diliyle her zaman farklı Nevzat Konşer
kutluyorum emeğinizi
sevgilerimle