Son kez
içindeki tuhaf sessizlik
hoşça kal der gibi sevmelere bakışların acımtırak şarap mahzeni tufan öncesi kısırlaştıramadığın soyuna üreyen acılar kör bıçağın açtığı oyuk hazinen ah yaralı vatan gibisin hangi ucundan tutsan kana değer parmakların kokuşmuş yaralar silkelen bitir hücre evi kabusları seğirtirken göz seyrinde çakal didişmeler sat! kendi rütbesine selam çakan yüzsüzleri kefen arama defnet cesetleri bugüne yaramadı dünün kanamalı sorgulamaları bırak! büzülmeden alnında parıldayan titremeden avuçlarında tuttuğun son davan yaşamak olsun kadın! gözlerin nehir her dokunan yıkar bentleri ki gülüşün ay yüze düşen güneş çatlatır nazarları tekerrüre boğmadan kendini son kez sök göğsündeki ıstırap düğümlerini ağla, hıçkıra hıçkıra helal kıl kendine sen de evreni! Sude Nur Haylazca |