Muhayyer bestesiyle dökülürken her damla Senelerin yükünü bu kadar hissetmedi. Taşmaya az kalmıştı etrafa baktı gamla Perdeler kapanacak bitecekti komedi. Gök kızıla dönerken soğudu birden hava Belki yardım bekledi iç çekti eski kova.
Çoktan uçmuştu bahar, delip de geçmişti yaz Dökülen yapraklarla erişmişti hazana. İçini titretmişti zamanla vuran ayaz “Kader budur” demişti düşmeden su –i zan’a. Tekmelenmiş dövülmüş hali beter olmuştu Damlalar sıklaştıkça biraz daha dolmuştu.
Bir tufan olacaktı yaşlı kova taşınca Arşı sele verecek dağları yıkacaktı. Zehirli sabır gülü bulutları aşınca Kapıları kapatıp evinden çıkacaktı. Büyüdükçe büyüdü halkalar titreyerek Taşmasın diye artık çeşmeyi kırmak gerek.
---Bir mucize bekliyor umutla yaşlı kova Ey kalem! Yeniden yaz! Düşmeden yüce dava.--- AFET KIRAT
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KOVA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KOVA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sizdeki o ekmel istidat; bize bugün gönderdiğiniz o biraz da hecedeki kafiye düzenine aykırılığımıza sitemkâr havanın ehliyet sınıfını okumak üzere açtığım yürek sayfalarınızdan birinde karşımıza çıktı.. Ve kendini; manzumun gerektirdiği bütün malzemeleri kullanarak eğitici sıfat ve şiir üstü bir gücle gösterebildiği.. Öndekini aynı hiza, aynı makam, aynı hız ve aynı çizgi ile, ardısıra gelenlerinin takib etmekte şaşmadığı.. Biraz dâvâ, biraz yol, biraz fikir ve biraz mesele ile hemhâl olunca yorulmadığı.. Hülâsa, istidadını teyid etmemize bir mecburiyet getirici fikri ve şekliyle, sizi şair tarifinin en yüce mevkiine oturttuğu o mükemmeliyet.. Bu kalemin râm olduğu bu tefekkürü doğuran bu zekâ, ne münbit bir zihnin ürünü ki, hoşumuza gidiyor.. Selâm ve dualarımla.. Bekri Yalçınkaya
Yine sizden güzel bir eser gerçekten. İlginç bir tevafuk galiba, siz ''kova'' demişsiniz bende ''çömlek'' Yürekten kutlarım, selamlarımı sevgilerimi bıraktım.
Bir tufan olacaktı yaşlı kova taşınca Arşı sele verecek dağları yıkacaktı. Zehirli sabır gülü bulutları aşınca Kapıları kapatıp evinden çıkacaktı. Büyüdükçe büyüdü halkalar titreyerek Taşmasın diye artık çeşmeyi kırmak gerek.
---Bir mucize bekliyor umutla yaşlı kova Ey kalem! Yeniden yaz! Düşmeden yüce dava.---
Sevgili Hemşerim canım kardeşim çok nefisti inana şiirniz
şarkı gibiydi
Sayfana sıcacık bir tebessüm bırakarak ayrılıyorum
Bir tufan olacaktı yaşlı kova taşınca Arşı sele verecek dağları yıkacaktı. Zehirli sabır gülü bulutları aşınca Kapıları kapatıp evinden çıkacaktı. Büyüdükçe büyüdü halkalar titreyerek Taşmasın diye artık çeşmeyi kırmak gerek.
---Bir mucize bekliyor umutla yaşlı kova Ey kalem! Yeniden yaz! Düşmeden yüce dava.---
Ne kadar anlamlı ve ne kadar güzel bir şiirdi gönül sayfanıza dökülenler. Tebrik ederim. Saygı ve selamlarımla.
Bir tufan olacaktı yaşlı kova taşınca Arşı sele verecek dağları yıkacaktı. Zehirli sabır gülü bulutları aşınca Kapıları kapatıp evinden çıkacaktı. Büyüdükçe büyüdü halkalar titreyerek Taşmasın diye artık çeşmeyi kırmak gerek.
Şiirde kafiye tek ses benzerliği olan yarım kafiye ile de yapılmakla beraber, şairin oluşturduğu gibi tam ve zengin kafiyeler daha etkili oluyor. Anlam bütünlüğü içerisinde yazılmış, örnek bir şiir. Tebrik ediyorum.
Muhayyer bestesiyle dökülürken her damla Senelerin yükünü bu kadar hissetmedi. Taşmaya az kalmıştı etrafa baktı gamla Perdeler kapanacak bitecekti komedi. Gök kızıla dönerken soğudu birden hava Belki yardım bekledi iç çekti eski kova.
Çoktan uçmuştu bahar, delip de geçmişti yaz Dökülen yapraklarla erişmişti hazana. İçini titretmişti zamanla vuran ayaz “Kader budur” demişti düşmeden su –i zan’a. Tekmelenmiş dövülmüş hali beter olmuştu Damlalar sıklaştıkça biraz daha dolmuştu.
Bir tufan olacaktı yaşlı kova taşınca Arşı sele verecek dağları yıkacaktı. Zehirli sabır gülü bulutları aşınca Kapıları kapatıp evinden çıkacaktı. Büyüdükçe büyüdü halkalar titreyerek Taşmasın diye artık çeşmeyi kırmak gerek.
---Bir mucize bekliyor umutla yaşlı kova Ey kalem! Yeniden yaz! Düşmeden yüce dava.--- AFET KIRAT
sayfasında geldiğimde mutlak iyi bir şiir bulacagıumdan emin oldugum kalemlerdendi. yine yanılmadım yüregine sagık tebrik ederim
sevgili afet hn..birgün düşecek o yüce dava herşeyin sonu gibi ... ama dilerim o kova nın içinde hep hayırlar olur .. ab-ı zemzem gibi....hayat denen imtihanda derecelerimiz yüksek olur.. baharda sınavlara girmeden bitirmelerde iyi notlar alacağız diye beklemeyelim ne eker isek elimizle o gelir bizimle... mucizemi...onu yaradan bilir dilerim beratlarımız hep sağ tafımızdan olur... tebrik ve sevgilerimle...kalemi ve emeği kutluyorum can dost
Bir tufan olacaktı yaşlı kova taşınca Arşı sele verecek dağları yıkacaktı. Zehirli sabır gülü bulutları aşınca Kapıları kapatıp evinden çıkacaktı. Büyüdükçe büyüdü halkalar titreyerek Taşmasın diye artık çeşmeyi kırmak gerek.
---Bir mucize bekliyor umutla yaşlı kova Ey kalem! Yeniden yaz! Düşmeden yüce dava.--- AFET KIRAT
değerli Afet Kırat Üstadım sizi ve değerli eserinizi kutluyor ve alkışlıyorum.selam ve saygılarımla.selametle kalın inş'Allah. .
Muhayyer bestesiyle dökülürken her damla Senelerin yükünü bu kadar hissetmedi. Taşmaya az kalmıştı etrafa baktı gamla Perdeler kapanacak bitecekti komedi. Gök kızıla dönerken soğudu birden hava Belki yardım bekledi iç çekti eski kova.
Hocam öümrüne saglık herzaman oldugu gib harik bir şiirdi...saygı ve selamlarımla..
bize bugün gönderdiğiniz o biraz da hecedeki kafiye düzenine aykırılığımıza sitemkâr havanın ehliyet sınıfını okumak üzere açtığım yürek sayfalarınızdan birinde karşımıza çıktı..
Ve kendini;
manzumun gerektirdiği bütün malzemeleri kullanarak eğitici sıfat ve şiir üstü bir gücle gösterebildiği..
Öndekini aynı hiza, aynı makam, aynı hız ve aynı çizgi ile, ardısıra gelenlerinin takib etmekte şaşmadığı..
Biraz dâvâ, biraz yol, biraz fikir ve biraz mesele ile hemhâl olunca yorulmadığı..
Hülâsa, istidadını teyid etmemize bir mecburiyet getirici fikri ve şekliyle, sizi şair tarifinin en yüce mevkiine oturttuğu o mükemmeliyet..
Bu kalemin râm olduğu bu tefekkürü doğuran bu zekâ, ne münbit bir zihnin ürünü ki, hoşumuza gidiyor..
Selâm ve dualarımla..
Bekri Yalçınkaya