Yangın Yanaklı
Yangın Yanaklı
ağaçlar yorumsuzlaşacak biliyorsun tarih de unutacak birgün yüzümüzü kimbilir hangi takvimden kaçıncı yaprak kopmuş olacağız ağustos güneşli vadilere ıslık olduğumuzu kimseler bilmeyeck alacakaranlıklarla gitmezdik hiçbir birbirimizi sevmeye sen beni gözyaşlarımı silerek okşardın ben senin gözyaşlarımı silmeni konuşmalarına koşardım gülüşün rüzgar gülümdü yeter olsun başımı döndürme artık ağlıyorum yangın yanaklıyım elmacıklarımdan al son mektubunu daha yeni bittim öfkem kabarık öfkem pişman duygularına iliştirdiğin seni seven yanımı kesiyorum fotoğraflarımdan esen yelimden sarı yapraklı ömrümden kesiyorum seni seven yanımdan vaz geçiyorum seni seven neyim varsa yalnız senin olsun diye uzaktan nergisler seçiyorum yalnızlığıma ben seni düşünmekten düşlemekten başka hiçbir şeye yaklaşamam yangın yanaklıyım kollarında uyuyamam gözlerim yüreğini yaksın istemiyorum acımam kendime ancak avuçlarını kesmesin kayan yıldızlarım hergece koynunda yangın yanaklarımı tayın yap beni unutmalarına hergün bir ölü toprağı serp üzerime çoraklaşayım parça parça ama gözlerimi bırak sona seni son anıma kadar görmek istiyorum unutacaksın biliyorum ama en son gözlerimi unut ağır ağır kararsın ağaçlar bakışlarım hemen buz kessin istemiyorum güzelliğinle kamaştım boydan boya yangın yanaklıyım halden anlamaz ussuz kirpiklerim kül rengi ve ağaçlar yorumsuzlaşacak biliyorsun tarih de unutacak birgün yüzümüzü paniğe düşecekse anıların beni çıkart önce aklından sen zorda kalma diye belki lunaparklı belki umutlu fedaya hazırım kendimi bütün unutmalarına sana böyle de olsa kıyamam saçak altlı geç kalmışlı arıya gitmesin diğer hasretlerin varsın olsun sevilme dağarcığında eksik ormanın olayım seni en çok sevmekli gelmeyen bir sonralıktı senli sabah boğazımda düğümlü öncelerimi hoyratça kullandım bin dallı kır atlı gün günü çabucaklaştı sensizlik kırk kanatlı bir olmakla birleştim yangın yanaklıyım el aldılarımla kanlı bıçaklı kimilerim de yok kime ne diyeyim sıgınmaklı çoğum sana gitti ama azımdı budak yerim sanmalarımı unutuşunun kovuğunda yeşeriyorum düşlü inatlı çözülmüyorum uzaklı bataklı yangın yanaklıyım kargalar gülerken beni attığına kıyısından aklının yüzü koyunlu yüz yıllı sonlarını ver bana senin hiçbir şekilde hiçbir sonun olmasın kıyamam fedaya hazırım kendimi bütün sonların olmaya sana böyle de olsa kıyamam gün batımlı çıkmaz sokaklı boşa gitmesin sonlamaların sonlanmaların sonlulaşmak hazanında düşen tek yaprak ben olayım sana en çok tapmaklı Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
ağaçlar yorumsuzlaşacak biliyorsun
tarih de unutacak birgün yüzümüzü
kimbilir hangi takvimden kaçıncı yaprak kopmuş olacağız
ağustos güneşli vadilere ıslık olduğumuzu
kimseler bilmeyeck
Daha başından sarıp sarmalıyor dizeler...
Çok güzeldi şair
Yüreğimle tebrikler..