yağmuru yoluyorum gökyüzünden saçların ıslakta kalıyor gündüzler denizlere küskün kelebek gibi uçuyor kuytularda kayıp güz kokan bir şarkıydı ellerin
herkesin kapısını bir kez çalar ölüm aşk da ölümün bir çeşidi çatlak bir yürekten aldığım kan gibi sen çıplaklığını sakladığın saatlerde ben hep çıplakta kaldım
sen kendi örtüsünden utanan bir rahibe gibi sıcaktın
bir rum kızının yüzüne ödünç vermiştin gülümseyişlerini o uzak gülmelerin hâlâ gamzelerinde gizlidir yaralıdır ama bendedir benim sende olduğum kadar yaralı
açlığımı büyüten en güzel şeytanımsın sen şeytanım yenilgiyi sevişerek öğreten
yazdıkça yazılıyoruz yalnızlığa ey aşka tapanlar düşün ardıma güzel bir (düş)ün ardına
sevişirken kim üşür yalnızlıktan sen açlığımı doyuran tok şeytan
aşkın söylenecek sözü kalmadı oysa dilini ısırmasa hayat çok şey konuşacaktı konuşacaktım dünü bir limanda unutup ayrılırken yalnızlığımdan utanacaktım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AŞKA TAPANLAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AŞKA TAPANLAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İnsan sevdiğine kavuştuktan sonra Ekmeği olsun , ayranı hiç olmasın yemeği sadece darı olsun yorganı mavi gök olsun döşeği kuru yer olsun yastığı sert taş olsun torbası omzunda olsun torbanın dibi delik olsun yurdu buralar olmasın Acem ve gavur ellerinde olsun Sevgilisi insanın istediği gibi olduktan sonra gün boyu avare olsun Aşsız katıksız , ekmeksiz olsun
YÜREĞİNİZE SAĞLIK