YOL SAÇLARINI
Yol saçlarını şimdi ey kadın!
Çevir zamanı dişlerinden tekerleklerin İnim inim inlemekte yavru tay Figanlar, feryatlar ve gökteki Ay Mayın tarlasına dönmüş kor yüzünde Bu kaçıncı yastır toprağın kapısını çalan? Kaç dönemeç tutsak etti ellerimizi Bellerimizi, Sıktıkça kıskanç kemerler İnce hastalıktan eriyip gideceğiz gören yok. Duyuyor musun, gecenin şarkıları vuruyor. Muhabbet kuşları öterken ipek satenlerde Yıldızlar dans ediyor gönlünce Bir çocuk uykuyu arıyor kömürlükte Bir adam konteynerin içinde Yol saçlarını şimdi ey kadın! Ölüm gözlerine düşünce trafoların Unutturur hayat altın kupanın yarışını Adını anmaz olur hiç kimse uyutulursun. Ne bir kuş sürüsü bakar yüzüne Ne sararmış bir yaprak… Döndü mü suyun yuttuğu denizciler? Ağızdan çıkan söz Geçen zaman Kaçan fırsatlar döndü mü? Şimdi yol saçlarını ey kadın! Hiçbir ışığın parlamadığı bir yerde Hangi merdiven durabilir ayakta? Çöker basamak basamak, çoktan kaçmıştır tren… |
ya çıktık
ya indik
ama ömür basamaklarda geçti...
yüreğinize sağlık sevgiler saygılar