MAYIS KONSUN DUDAĞINAKüçük bir çocukken henüz Büyürdü gözümüzde hayat Bir türlü geçmezdi gün / saat… Büyük olmak ! / Ne zaman gelecek di ? Koşarken var hızımızla Görmeden geçtik, güzelim bahçelerimizi ! Söylenmemiş şarkılarımız vardı oysa Cümleler / kaldı yarım yamalak Büyük yenildik Sükûn eden zamana ! Kısalmışken şimdi hayat ; Yine büyüyor gözümüzde her şey Telâşlı yalnızlğımızda ! Ahh…! Nasıl tamamlanır, yarım kalmış onca şey ? Hergün ; belki son diyerek kuşkuyla Yeni güne merhaba demek ! Yazın telâşında iken daha Ölüm kokan hâzâna nasıl geldik ? Orman nefesini tüketmişken ; Dalımızdaki cılız filiz Ömür günümüzde / çiçeğe yetişemeyecek ! Geceler bürünmüş çehremize Yarı uyur yarı uyanık Artık son vakit / son kapıdayız Çok şeyi , sevmeye geç kaldık ! Destur bilmeyen ölümün elleri Başımızda / okşar gümüş tellerimizi Kim kucaklamak ister ki ölümü ? Ahh…! Silinebilseydi güz izleri Dinle çocuk ! Benim düşlerimin rengi siyah Hayat kurşunları çizdi rengini Aşılmaz duvarlar var önünde Koyulaşır rengi gitgide /gitgide… Çâresi yok / Çabalamaya dermânım yok ! Sevinçlerini, sebil dağıtma / Zulanda sakla çocuk Gün gelip lâzım olduğunda Çıkarıp harcarsın, hüznüne katık Ya da benim gibi ararsın böyle ! Eylülü düşürme soluğuna Bir kez bile / Bahçende güz gülleri derme ! Buzlar oluşur bazen ; kırılır bir zaman sonra Akan su yoğunluğuna aldırma ! Hep, mayıs konsun dudağına…. (…..şimdiki aklım olsaydı ; bırakmazdım hiç baharın ellerini…) Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir MAYIS KONSUN DUDAĞINA adlı kitabımdan |