MELEKLER ÖLMEZLER!
/Yıllar sonra bir karşılaşma/
İncecik ve upuzun bir çift kol Gören zanneder vücuduyla halay çekiyor Ayın ondördü gibi gerilmiş yay kaşları Dudakları hırsla gerilmiş bir mengene! Hiç gülmüyor Belinde siyah bir kemer Son deliği bile bol geliyor. Yüzü incecik melekler kadar güzel Lakin kaderi hiç onlara benzemiyor! Bembeyaz bir ten sadece saçları tezat Gözleri ateşe hazır! Nişan almış bekliyor Fırlatıyor okunu her kaldırdığında başını ‘Ölmek gibi’ gibi olsa da insan kaçmak istemiyor... Bakma! Yalvarırım bana öyle bakma. Bu kadar nefreti hak edecek ne yaptım Bak hâlâ elim ayağım tutmuyor heyecandan Yüreğim yine avuçlarımda. Allah’ım: Nasıl da zor buna dayanmak Nefesim terlere bulanmış kör bir ahmak. Demek farz oldu artık Aval, aval uzaktan bakmak... Ölüm elindense alırdım Zehir olsan bir seferde içerdim Tüm dünyadan geçtim yine geçerim Ağlama! Kıyamam bir damla gözyaşına Bas elini göğsüne sıkıca ve anla! O birlikte el uzattığımız yıldız çoktan kaydı gitti Güneş bile kaç bin kez tazelendi Bir fırtınadan sığınacak yer arıyordum, Ki ;kendime geldim; evlenmişim! Evet; daha dün gibiydi ama, Şimdi kızım var üç yaşında! Hani sana söz vermiştim Adını dağlara taşlara yazacağım diye! Evet, olmadı sözümü tutamadım, Ama adını kucağımda yaşatıyorum hâlâ ...... onun adı da!... (sen beyaz bir orkide mantosu giymiş, Siyah bir lalesin.Kendine çok iyi bak ve helak etmeye uğraşma kendini. ’Çünkü melekler ölmezler’!) Serhat AKDENİZ |