KARACAOĞLAN’A
Bülbülüm ol gel de, şu gül dalıma,
Bin gönül dedim de, bindiremedim. Dermanım ol, iliğime, kanıma, Sin gönül dedim de, sindiremedim. Sevdan ile yüreğimde araz’ım, Günden güne kahrediyor marazım, Kendi yanar, benim çıkar avazım, Sön gönül dedim de, söndüremedim. Bir yel esti, seher vakti buradan, Gönül kuşum uçup gitti yuvadan, Hüma gibi süzülürken havadan, İn gönül dedim de, indiremedim. Aklımı da ardı sıra götürdü, Var ömrümü yok ederek bitirdi, Gökyüzünde, deniz gibi köpürdü Din gönül dedim de, dindiremedim. Mahvederken içimdeki curcuna, Aşıp gitti Ankaların yurduna, Mekân kurdu âşıkların burcuna, Dön gönül dedim de, döndüremedim. Yaralıyım, yine geldik nazara, Kendi gitti, beni attı pazara, Ölüyorum, gel de beni mezara, Göm gönül dedim de, gömdüremedim. 13.10.2001…Mustafa YARALI |
nihat yurt kanada