yerine bir avuç Deniz bir de Karanfil bırakabileceksen içimde ki cenazeyi kaldırabilirsin
yırtılıp saçılan tesbih taneleri gibi dağıldı mürekkebi ömrümün sabretmek çatlayan teniyle saçları ağarmış zamana kaldı hangi şehre sığınsam sönük lambalarıyla gecesi oldu her günümün ardına düşüp güneşine dokunmak baştan yalan bir masaldı ne vakit geçmişine bir sus payı içirsem de süngerine gönlümün kara cübbeleriyle yas tekrarı saatler zafer tefleriyle kapımı çaldı
yorgunum ağırlığı kadar dünyanın say ki hiç doğmadım annemin karnında çırılçıplak üryanım kesik yolları bütün avuçların kaybolan çizgileri karanlığa ben boğmadım delik cebimden çoktan düşürdüm ömrümü her yeni yaşıma yokluğunun zehrini kattım
düşün ki gökkubbenin altındayım ayaklarım su çekiyor su ayaklarımı çekiyor yarım bir ay çengeline takıyorum iplerimi kapatınca gözlerimi ısınıyor göğsüm göğsüm ısına kapatıyor gözlerimi anlıyorum ki yanındayım ayaklarımı biraz daha seviyor kalbim ağaçlar her yeşile çaldığında vaktidir ölümün dökene dek her yaprağını yas’ındayım
nerede yarım bir öykü bulsam içine sızıp üzerime mutsuz roller giydirdim ağlamak öykümün önsözünü yarım yamalak raflara bırakanlarla doldu tebessümlerime güneş indiren hiçbir ışığı kara sularıma çekemedim çektikçe ölüm oltalarını sana yaklaşan saatlerim biraz daha çoğaldı budadım yüreğimin ağaçlarını sana benzeyen hiçbir gölgeyi sevemedim kanat takmış cümleleri giyinmiş kuşanmış yüzleriyle öksüz bayramlar aldı
her yirmi üç nisanda yüzler gülüşlerine yeni bir yurt bulurken ben bütün tören alanlarında çocuk ölürdüm yeşil bir bayrak örterdi üzerimi gözlerinden yapraklar kavuşur yeşiline tuzlu yağmurlar içerken sayfalara adını bırakır kendi içime düşerim bir daha gelmeyecek solgun bir iklim artığı olurum şiirimi alır mutsuz biten bir kitabın son mısrasına eklerim
bitkinim sıkılganlığı kadar bir çocuğun üzerimde istemekten çelik yelek dilencisiyken düş yorgunu yolculuğun üzerimde pas tutmuş kederinde yırtık bir sevmek gözyaşı duvarıyım yürüyen her durağın
düşün ki buz tutmuş bir göl yüreğim üzerimde derin çizikler bırakıyorsun ben suyun altı sen üstüsün bütün camların buğusuna isimlerini yazıyorum nefesimden bütün ölümlerin boynuma taktığım harflerle gece yarısı kesiliyor şahdamarım
eyy! saçları deniz kokan sevgili dudaklarımı bıraksam avuçlarına gözlerinde ki Haziran’a içimdeki cenazeyi gömebilir misin?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İçimdeki Cenazeyi Kaldırın şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İçimdeki Cenazeyi Kaldırın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yüzlerce dev(in) arasından sıyrılıp, düzenlenen 'hayat' seferinde, tek başına saldırmak zorunda kaldım kocaman kocaman kalelere. şahlara, padişahlara, sultanlara restimi çekip 'ehhhh' diyerek, ruh emicilerinin akbabalar gibi yaptığı kıvrak hamleleri samuray kılıcıyla savuşturdum.
ve kulağıma eğilerek; haziranda ölmek zor, dedim.
edit: nisan itibariyle ölümler yasaklanmış, ben öyle duydum.
Faik çe bir şiir daha..bilmiyorum ne zaman beğenmeyeceğim senin yazdığın herhangi bir şiiri.dizeleri alıp boynuma geçiriyor şiir..üstüme yıkılıyor.ne zaman hüzün istesem senin şiirlerinden çalıyorum.. affet dostum..bu da senin farklılığın..
nerede yarım bir öykü bulsam içine sızıp üzerime mutsuz roller giydirdim ağlamak öykümün önsözünü yarım yamalak raflara bırakanlarla doldu tebessümlerime güneş indiren hiçbir ışığı kara sularıma çekemedim çektikçe ölüm oltalarını sana yaklaşan saatlerim biraz daha çoğaldı budadım yüreğimin ağaçlarını sana benzeyen hiçbir gölgeyi sevemedim kanat takmış cümleleri giyinmiş kuşanmış yüzleriyle öksüz bayramlar aldı
Çocuğun elleri büyüdü Sonra kızların gözleri büyüdü Uyandı küpeştelerden korsan naraları Saçların oldu, Kestane dalgalarla Prangalandı çocuk,
Annesi sevindi -Oğlum konuştu... -Pat..! Annesi bağırdı -Oğlum vuruldu
Gökyüzü her zaman kısır değidir Yaratılandan yana Biz ki sabahın geciktiği yerde Şiire sığınırız Şiir ki... Çocuklardan ve dirimden yana
düşün ki buz tutmuş bir göl yüreğim üzerimde derin çizikler bırakıyorsun ben suyun altı sen üstüsün bütün camların buğusuna isimlerini yazıyorum nefesimden bütün ölümlerin boynuma taktığım harflerle gece yarısı kesiliyor şahdamarım ************** buz tutmuş bir göl yüreğim.... bittim....
bu nasıl şiir bu nasıl bir güzellik
her geldiğimde bilmek ne bulacağını ne güzel
aldım şiirimi giderim
beyaz güller bıraktım bembeyaz umutlarla yüreğine yüreğine sağlık tebrikler tebrikler
, imgeler,içerik kurgu ve final,insanın yüreğini ok gibi delen dizeler. okurken insanı bambaşka duygulara götüren okyanusların derinliklerine daldıran şıklıktaki imgeleriniz yürekten alkışlar. sagılarımla
Farklı bir izi var senin şiirlerinin. Ne zaman takip etsem benden gidip başka bir ben oluyorum. Formülü ne bunun? Şiirin içinde yaşıyor olman mı? Sevgiyle...
Nisan da yeniden okumak seni güzel, Haziran da icinde ki cenazeye gelecek olmayi bilmek ACI ydi be Faik!
Günümün siirine celmeler takmak zorundamisin be as adam?
Yazabilecegim her kelama vurgun simdi bu dizeler, gel de yaz yazabilirsen... Hani simdi her tanidik ömrün, raflarina biriken yarim kalan öyküleri toplamaya baslasam, ilistirse birileri topal ugurböceklerinide yamacima ve sairlik gömlegini bir calabilsem Nazim inda, oyyyyyyyy neler yazardimda, sairin gömleginin dügmesine yetmiyor gücüm, nacarim neyleyim...
ölü uğur böcekleri bağlıyorum saç örgülerine dilimin ucunda öksüz desenli ninniler ve beşiğimde yokluk belası hıçkırıklar biriktiriyorum dinle ! bu ikimizin şarkısı içimize yerleşmiş ölüm sızısı aynı derinliğin aynasında yaşıyoruz ıssızlığın aynı perdeden çığlıklar büyütüyoruz yaklaşşş....! gözleri deniz kokan sevgili nakaratı bitmeden ezgimizin
şiir yolculuğumda benden desteğini esirgemeyen bütün şiir yürekli insanlara çok teşekkür ediyorum sevgim ve saygımla her daim...
yerine bir avuç Deniz bir de Karanfil bırakabileceksen içimde ki cenazeyi kaldırabilirsin
eyy! saçları deniz kokan sevgili dudaklarımı bıraksam avuçlarına gözlerinde ki Haziran’a içimdeki cenazeyi gömebilir misin? .... Başlangıç ve final harika. Ortası başka güzellik şiirin. Ama hüznün güzelliği ki çok sevenlerden biriyim hüznü. Vazgeçemem. Sen bırak şair, dilerse içindeki Eylüle, dilerse Nisan'a bile gömer sevgili. Şiir gönlümün şiiri, şair yüreğime kor bırakan oldu. Olsun, yanmak vuslatın ilk şartırdır ki pişip hamlığı atmak için. Yürek dolusu sevgiler. Saygılarımla.
x adamus tarafından 4/20/2009 4:01:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
nefesine bir kaşık ışık alıp yol bulmalı sözcükler cevabı olmalı her zerrenin eğ başını can gömüldüğün her suyun vardır bir gölgesi ve 'ölümler çıplak gelir' avuçlarına bıraktığın dudakların çıplak gelir yeniden doğumlarla öyle ya sen doğmuştun ben bakışımlı iki yüzün robot resmini çizdim... anadan üryan...
düşün ki uçurumun kenarındayım inatçı ayaklarıma geri çekilmeyi emrederken aklım ağrısız ve sancısız ölümlere intihar planları kurmaktayım hani kapatırsam gözlerimi kıyametim kopacak o kesin ve Azrail'le can pazarlığına oturacağım belli ben iyi rolümü oynayacağım günahsız, saf ve temiz ona da kötü rol düşecek her zamanki gibi acımasız ve zalim
bir yanım dünden razı arkadaş gibi kol kola çıkacak belki bir yanım da savaşa gider gibi çelikten zırhlarını giyinecek üstüne kazanmanın hırsı gözlerimi karartmasıyla elimdeki bütün kozları kullanmaya yeltenecek ihtiras
üflenilse düşecek durumda ağırlığım say ki azgın dalgalarla boğuşuyor olacağım denizde ya da yüreğim dinmesini bekliyor olacak kopan fırtınanın
eyy! yüreğimi konuşturan şair beyaza hasret gözlerimi bıraksam avuçlarına yazın ortasında karı yağdıra bilir misin?
ve sustum...şair konuştu...şiir yazdırdı...ben masumum:))))
öyle derin..öyle anlamlı..yazan yüreğini ve emeğini selamlıyorum CAN...sevgiyle...
Yaralım tarafından 4/20/2009 11:37:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
Nasıl bir şiirdir bu içinde hayatı susturan sözler ok ... Ahh be şair sözüm yetmez kalemi övmeye tekrar tekrar gelmeliyim şiire ... Geceye güne uzun zamanlara şiir ...
içimde ki cenaze ve yerine yalnız bir deniz ve karanfil kokusu eskimemiş şiirlerin hüznü birde geride kalan savruk zamanlar bırakılırsa can bulacak belki... yaslı zamanların zaferinde yeniliyordu yürek dünyanın yalnızlığı kadar ağırlaşıyordu beden mutsuz sonlar birikiyordu güncelerde ve haziranda ölmek zordur şair hazirana ölmek daha zor ve şairler yarım yamalak güneşleriyle gömülürler o mevsim
birçok hayat birikmiş tek hayatı yazan şiire bir tek ölüm biçilmiş şiirdir bildiğim okuduğum kalemine iyi bak yolun hep açık olsun...
hüznün arşına çıktık yine...Faik allahaşkına bu ne...:((
her ömür kendi sevdasına oynar, kendi sevdasına uzarmış..ondanmış zaten körlüğü, sağırlığı.. boşluğa bırakılmış bir sevda, o sevdaya asılmış bir hayatı içtim ben satırlarda..aklımın en kuytusunda zulaya yattı şiir...okumaktan, okunmaktan çıkar mı bir şiir...kare kare hiç bir satır atlamadan her karesinde donar mı hayat.. sahi şair..acı nasıl bu kadar taze kalır..neden kördür sevilenin gözleri...her hayatın yaşarken kalkar mı bir cenazesi...
kimi gelir karalar, kimi de faik gibi dengeyi bozar...bize seyri düşer kendini beslerken her satırda anılar..
demem o ki şair...düşmüşüz bir dehlize..içimizde bir soykırım ağlıyor...sevda bu...bir yanı hep toprağa bakıyor...
faikce...tansiyonu düşmeyen, yüreğimi ağzımda seyrettiğim bir film gibiydi..hani molasına bile hayıflandığım...
acıttın be Faik...bu sefer de acıttın...
öpüyorum yüreğinden...her dem şiire...her dem şiirle..
nerede yarım bir öykü bulsam içine sızıp üzerime mutsuz roller giydirdim ağlamak öykümün önsözünü yarım yamalak raflara bırakanlarla doldu tebessümlerime güneş indiren hiçbir ışığı kara sularıma çekemedim çektikçe ölüm oltalarını sana yaklaşan saatlerim biraz daha çoğaldı budadım yüreğimin ağaçlarını sana benzeyen hiçbir gölgeyi sevemedim kanat takmış cümleleri giyinmiş kuşanmış yüzleriyle öksüz bayramlar aldı______________
seni allaha havale ediyorum çocuk...bu ne
yaw...yukarda bi yerdesin ya...kaçıncı kattasın bilemedim...)))
sevgimdesin....gerçekten muhteşem bir şiir bu...
aşk daim olsun...CG
Ceyda GÖRK tarafından 4/20/2009 12:50:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
bu şiire nasıl bir yorum yazılabilir..... soluksuz okudum desem ... nedesem hafif kalır... Yüreğinize sağlık... Muhteşem bir şiir.. Tebrik ederim vesselam. E.D
eyyy düş diyarının kayıp prensesi! senden arta kalmış yüreğe bir avuç deniz koy ve kaldır onun içindeki cenazeyi...
ne söylenebilir bilmiyorum:( belki anlamam gerekenden fazlasını anladığım için yüreğimde debelenen bu telaş...
bir yanım gözkyüzüydü bir yanım deniz ondandı içimdeki bu sonsuz mavilik...
kaç deniz kurur çöl sıcağı bir ayrılıkta ve kaç yürek maviye dillenir ari kelamlara aldırmaksızın... kaç ölüm bağbozumu sessizliğinde çkagelir kaç cenaze doldurabilir yüreğimdeki meskenini..
tebrikler ve bir nisan gecesinin kırkikindi katrelerini döküyorum sayfana... hüznün hüznümdür seni anlyorum...
ben bütün tören alanlarında çocuk ölürdüm
harika bir şiir akşama
tam da turuncu kıvamında...
içten tebrik ve teşekkürlerimle,