Hangi dilde yazsam herkes aynı anlayacak tılsımlı ay çerçevesinden tüneyen aşkın özünü çevirisi yapılmaz gibi dururken duygular perdeler hangi rüzgâra dudak bükmüş söyleyin ve geceler hangi sabaha sunmamış naaşını uyuyan şehirde aşk dönerken köşeyi ıssız sakın görmeyin bu çaylak oğlanın telaşını
ey zamanı olmayan atların eyerine yerleşip tezek kokularının içinde bile açan nilüfer kitabesi misk kokuludur gerçek bir aşkın kapansa da ayın elindeki gece tülleri özgün bir sabaha akıyor deste deste fer kulağımda seceresi kayıp koskoca öğütleri iri kıyım bir sanrıya yıkıyorum çünkü dişsiz kalıyor aklımdaki ezber
aşk geldiğinde susuyor dünya dilsizliğinde onanıyor sessiz sokaklar gibi müjde isteyecek bir nüfus arıyor insan ve telaşın doruğuna yaslanan çaylaklığımın hecesi düşüyor günün gecesi gibi bacadan girdiğinde aşk şehre şakağımda bulutları tozlu agoralar diretmiyor eski bir öğüdü satmak için
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bacadan girdiğinde aşk şehre şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bacadan girdiğinde aşk şehre şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.