Yerini Seven Akasya
Yerini Seven Akasya
denizine küskün ırmaklar çoğalır sanki ayrılma vaktimizi saklayamayınca aramızda yarattığımız...korkudan nemli sesimle dokunduğum her gizde açıktasın ortaya dökülür beni perçinlediğin çehren bin dallı ormanlı önemli senden kalkıp gitmek hiçbir yere gitmemektir yerini seven akasyayım yanında olanca sokaklı bakışlarım bir sana bakarken yorulmaz kırılmaz sesim ama kalbim kırılır...renklerim solar...su kuşlarım ölür bana inanmazsın...mor dağlı...eylül anılı..inançlı oldu...inanma...adım düşsün kitabının arasından -ama- ’gözlerini kapama incinmesin gökyüzü susma... kuşlar öykünemez sonra mutluluğa dokun...huylanmasın yaraları çiçek çiçek üşümelerimin düşün...üzerime uysun romantikliği yağmurun öp beni kendine gelsin yeryüzü’ yerini seven akasyayım seni düşlerken ellerimi boş bıraksan da yırtığım umuttan yana yüreğim kapatır nasılsa aramızdaki söküğü üzerini örter ucunu açık bıraktığın yerin hem de son akşam hüznüyle kentin hamiş: yüzündür saatim sana baktığımda işler zaman yüzün sonsuz güzelse zaman da sonsuzdur söyle sevgilim yüzüne bakmaya nasıl yetsin ömrüm Kağan İşçen |
o kitabın arasında sizin adınız varsa hala umudumuz var anlamına gelebilir mi? saatinizin hep tiktaklarını duyabilmeniz dileğiyle..varolun