yağmur günüelimde neden hala okumaya okumaya çalıştığımı bilmediğim bir yığın herze. bir virgina wolf masalında tükeniyor nefesimin ritmi içimde isyan eden bir memur, boynumda kravat ve ben ne şair, ne müellif, ne sahaf olmanın verdiği rahatlık gereğince ellerimle bir bahar daha çiziktiriyorum sıraya... usul usul başlayan yağmur ellerime zincir, dudaklarıma mühür... elimde neden hala okumaya direndiğimi bilmediğim bir roman yine. huzur... gök mailiğini kurşun gibi dökmüş üstüme ruhum göz göz ... ilkin, vapurda karşılaşır iki sevgili nuran’ın eski ayakkabıları hicap mümtaz’ın gözleri mazi... mümtaz’ın gözleri * Galip ... sonra, unutamadığım bir müntehir... elimde neden hala okumaya direndiğimi bilmediğim bir roman... kulaklarımı yırtan o ağır ezgi, ruhumu tırmalamakta fakat hiç bir devre isyan etmedim ben korkakça yazdığım son öykü vazgeçiriyor beni /beklemekten/ yorulmuş ayaklarımda kor alev şiirlerim ve ben ne müellif, ne şair, ne sahaf... süleymaniye’de, sahafların önündeki çınarın altında hiç adressiz bir mektup beklemedim ben elimde neden okumaya direndiğimi bilmediğim bir roman... *adı geçen romanda Mümtaz, Şeyh Galib hakkında bir kitap yazmaktadır... |